Bahçelerden ormanlara, adalara kadar İstanbul’da yeşilliklerin tadını çıkarabileceğiniz pek çok yer var
İstanbul tarih ve kültürel simge yapılarla eş anlamlıdır, ancak aynı zamanda şehirde doğanın tadını çıkarabileceğiniz rengarenk bahçelere ve ormanlara da sahiptir.
İstanbul, sayısız ünlü tarihi ve kültürel simge yapılara sahip genişleyen bir metropoldür. Ama aynı zamanda yeşilliklerle çevrili parkurlarda kaybolup koşuşturmayı geride bırakabileceğiniz daha sessiz bir tarafı da var. Sunucumuz Cinzia Rizzi sizi onları keşfetmeniz için bir yolculuğa çıkarıyor.
Turumuza en yeşil yerlerden biri olan Belgrad Ormanı’ndan başlıyoruz. Meşe, kayın ve kestane ağaçlarıyla dolu, yürüyüş yapabileceğiniz, bisiklete binebileceğiniz ve koşabileceğiniz 5.500 hektarlık koruma alanıdır.
İstanbul, ziyaretimiz sırasında baharın getirdiği dönüşümle onlara taze bir canlılık kazandıran büyüleyici bahçeler açısından da zengin. Emirgan Park’ta her nisan ayında Lale Festivali düzenlenir ve Yıldız Park’ta Boğaz’ın muhteşem panoramik manzarasının keyfini çıkarabileceğiniz güzel bir bahçe kompleksi vardır.
Şehrin gürültüsünden kaçmak isteyenler için, Marmara Denizi’nde 9 adadan oluşan bir takımada olan Prens Adaları, İstanbul’un kalbine kısa bir feribot yolculuğu mesafesindedir. Cinzia, adaların en büyüğü olan Büyükada’ya doğru yola çıktı ve tarihi iskelesinde bizi temiz havayla karşıladı.
Burada yakıt tüketen araçlar yasaktır, ancak pitoresk sokaklarını elektrikli otobüsle, bisikletle veya yürüyerek keşfedebilirsiniz. Adanın sakin sokaklarında yürümek, farklı dönemlere ait binaların keşfedileceği bir açık hava mimarlık müzesine gitmeye benziyor.
Cinzia daha sonra kendisine geleneksel Türk kahvesinin nasıl hazırlanacağını öğreten bir kahve ustasından ders aldı.