AB seçimleri: Radikal sağ dalga Hollanda’yı atlıyor
PVV lideri Geert Wilders, Kasım ayındaki ulusal seçimleri büyük bir zaferle kazandıktan sonra oluşturduğu Hollanda koalisyonuna bir destek dalgası sağlamayı umuyordu.
![AB seçimleri: Radikal sağ dalga Hollanda’yı atlıyor](https://haberbolgesi.com/wp-content/uploads/2024/06/ab-secimleri-radikal-sag-dalga-hollandayi-atliyor-n87rjywk.jpg)
Yeşil-Sol-İşçi bloku üyelerinin sandık çıkış anketinin sonuçlarını izlemek için toplandığı dolu salonda şok nefesleri ve sevinç çığlıkları dalgalanıyordu. Sonuçlar, Yeşil Sol-İşçi ortak listesinin Hollanda’nın Avrupa Parlamentosu’nda aldığı 31 sandalyeden sekizini kazanacağını gösteriyor.
Radikal sağ Özgürlük ve Demokrasi Partisi’nin yedi sandalye kazanacağı tahmin edildiğinde tezahüratlar daha da yüksek duyuldu. Avrupa yanlısı partilerin oyların üçte ikisini alması bekleniyor.
![](https://haberbolgesi.com/wp-content/uploads/2024/06/ab-secimleri-radikal-sag-dalga-hollandayi-atliyor-0-szYHxj4u.jpg)
“Hollanda’daki Avrupa yanlısı partiler, Avrupa’nın geri kalanına radikal sağla çalışmaya gerek olmadığı yönünde açık bir sinyal gönderen bu seçimde çok iyi performans gösterdi. Radikal sağın bu seçimi kazanacağı varsayımı, seçimlerde gerçekleşmedi. Hollanda,” Avrupa Komisyonu eski Birinci Başkan Yardımcısı Frans Timmermans euronews’e söyledi.
Timmermans şu anda Yeşil Sol-İşçi ittifakına liderlik ediyor.
![](https://haberbolgesi.com/wp-content/uploads/2024/06/ab-secimleri-radikal-sag-dalga-hollandayi-atliyor-1-rt5l4UrB.jpg)
Yeşil Sol-İşçi Partisi kombinasyonu ilk kez Avrupa seçimlerinde ortak listede yer aldı ancak Brüksel’e vardığında dağılacak. İşçi Partisi Sosyalistlerin ve Demokratların bir parçası, Yeşil Sol ise Yeşillerin bir parçası.
Sonuca rağmen Geert Wilders Özgürlük ve Demokrasi Partisi’nin düzenlediği bir seçim partisi yoktu. Wilders’in hâlâ yedi sandalye kazanması bekleniyor; bu, partinin yalnızca tek bir sandalye kazandığı beş yıl öncesine göre büyük bir artış.
Partinin Çarşamba günkü tek kampanya etkinliği sırasında Wilders, basın ve destekçilerinin saldırısına uğradı.
Wilders’in elini sıkan bir adam, “Bu eli Aralık ayına kadar yıkamayacağım” dedi.
Wilders, Kasım ayındaki ulusal seçimleri büyük bir zaferle kazandıktan sonra kurmayı başardığı Hollanda koalisyonuna bir destek dalgası sağlamayı umuyordu. Sağın yükselişini daha büyük bir eğilimin parçası olarak görüyor.
Euronews, “Batı uyanıyor ve benimki gibi partilerin tüm Avrupa Birliği’nde popülerlik kazandığı gibi partilerin görüldüğünü görüyorsunuz. İnsanlar uyanıyor ve umarım uyanık kalmalarını umuyorum.”
“Önümüzdeki birkaç gün Avrupa’nın geleceği için çok önemli. Daha fazla sınır ve göç ile mi olacak yoksa Avrupa Birliği’nin genişlemesi yerine yasama yetkilerinin başkentlere geri verilmesiyle çok daha zor mu olacak? Ve bu bizim de üzerinde durduğumuz bir şey. hedefliyor.”
Kenarda PVV için Brüksel’e gidecek olan Sebastian Stoteler duruyordu. Stoteler’ın medyada yalnızca birkaç kez yer alması nedeniyle büyük ölçüde bilinmiyor. Web sitesinde İslam’ı faşizme ve Nazizm’e benzer totaliter bir ideoloji olarak adlandırıyor.
Radikal sağ parti daha önce her zaman Nexit olarak adlandırılan AB’den çekilmeyi savunmuştu ancak bu yıl rotasını değiştirdi.
![](https://haberbolgesi.com/wp-content/uploads/2024/06/ab-secimleri-radikal-sag-dalga-hollandayi-atliyor-2-j13XqUdT.jpg)
Wilders şimdi Avrupa’yı içeriden değiştirmek istediğini söylüyor. Wilders, aynı zamanda Marine le Pen’in Rasssemblement National’ına da ev sahipliği yapan Parlamentodaki Kimlik ve Demokrasi Grubuna katılmayı umuyor.
“Avrupa Birliği gibi büyük kurumları değiştirmek istiyorsanız bunu içeriden yaparsanız daha etkili olur. Yani benim gibi partiler Avusturya’dan Fransa’ya, Belçika’dan Avrupa’nın her yerinde kazanıyor gibi görünüyorsa İtalya, İspanya ve diğer ülkeler, eğer güçlerimizi birleştirirsek ve belki de Avrupa politikasını içeriden değiştirebilecek ve yeterince güçlü olacak büyük bir Avrupa Parlamentosu Milletvekili grubu oluşturabilirsek,” dedi Çarşamba günü kampanya sırasında gazetecilere.
Katılım, seçmenlerin %47’sinin sandık başına gitmesiyle 1989’dan bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. 2019’da katılım yüzde 42 idi.