27 üyeli Avrupa Birliği’nde parlamento seçimlerinin ilk sonuçları açıklanırken, gelen ilk sonuçlar, ABD’ye kaybedilen egemenlik, başarısız göç politikası ve Rusya ile Çin’e karşı sürdürülen tek taraflı politikalarla başlayan sanayisizleşme sürecinin muhafazakarların yükselişine neden olduğunu kanıtladı.
AP’nin 10’uncu yasama döneminin ilk gerçekçi resmi olarak duyurduğu sonuçlara göre, EPP 189, Sosyalistler ve Demokratlar (S&D) 135, RE 80, Yeşiller 52, Avrupa Muhafazakarları ve Reformistleri (ECR) 72, sağ ve muhafazakar partileri buluşturan Kimlik ve Demokrasi (ID) 58 ve Sol grup 36 sandalye kazandı.
Washington Post gazetesi, açıklanan ilk sonuçların, kıtadaki seçmenlerin Avrupa’nın iktidardaki merkezcilerini ‘cezalandırdığını’ ve sağ partilere ise ‘benzeri görülmemiş destek‘ sağladığını gösterdiğini yazarken, Financial Times ise, bu sonuçların Fransız lider Macron ve Almanya Başbakanı Scholz’un kendi ülkelerindeki siyasi pozisyonlarına somut bir zarar vereceğine vurgu yaptı.
Gazete, bu sonuçlarla birlikte silkelenecek olan Avrupa Parlamentosu’nun daha fazla göçmen ve yeşil ekonomi karşıtı bir gündem benimsemeye başlayacağının altını çizdi.
‘Avrupa’yı savunan partiler için iyi olmadı’
Fransa’da AP seçimlerinde muhafazakar parti RN yüzde 31.50’lik oranla ve açık ara farkla ilk sırayı alırken, Cumhurbaşkanı Macron’un partisi Rönesans yüzde 15.2’lik oranla ikinci olmuştu.
Resmi sonuçların yarın açıklanması beklenirken, oluşan tablo, kıta halkının liberal ve merkez partilerinden muhafazakarlığa doğru yöneldiğini gösterirken, bu yönelime ilk büyük tepki veren Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, alınan sonuçların “Avrupa’yı savunan partiler için iyi olmadığını” itiraf etti.
Partisinin açık farkla yenilgiye uğramasının ardından açıklamalarda bulunan Macron, 30 Haziran – 7 Temmuz’da erken seçime gidileceğini duyururken, Fransızlar, Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde ülkede AB’yi ve Fransız hükümetini eleştiren muhafazakar muhalefetin açık farkla ilk sırada çıkması üzerine sokağa indi.
Göstericiler, elleriyle ritim tutarak ‘Gençlik ayağa kalk’ sloganları atarken, AP seçiminde sandıktan sağcı olarak tanınan Ulusal Birlik Partisi’nin (RN) birinci çıkmasına tepki gösterdi.
Ünlü Fransız gazetesi Le Figaro, Macron’un Ulusal Meclisi feshederek “anayasal bir nükleer silahı’ harekete geçirdiğini yazarken, Fransa’nın siyasi sınıfını ve tüm ülkeyi bilinmeze sürüklediğini kaydetti.
Guardian ise yeni seçimlerden sonra Fransız sağı parlamentoda güçlü bir çoğunluk elde etmesi durumunda, Fransa’nın iç siyasetinin neredeyse tamamen cumhurbaşkanının kontrolünden çıkmış olacağına işaret etti.
Avrupa Parlamentosu Başkanı’na göre ise merkez partiler halen çoğunluğa sahip
Macron’u kaygılandıran sağ rüzgara karşı duran Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Roberta Metsola ise, AP seçimlerinde muhafazakarların yükselişine rağmen merkez partilerin çoğunluğa sahip olduklarını söyledi.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, seçimlerin galibinin Avrupa Halk Partisi (EPP) olduğunu açıklarken, parlamentoda Avrupa Halk Partisi’nin yer almayacağı bir çoğunluk oluşturmanın mümkün olmadığına işaret etti.
Bununla birlikte İsrail’e desteği nedeniyle tepki çeken Ursula von der Leyen, AP seçimlerinin sonuçlarına göre merkezdeki gruplara daha büyük sorumluluk düştüğüne dikkat çekerek, “Merkez yerinde duruyor ama sağdaki ve soldaki aşırıların da destek aldığı bir gerçek. Bu nedenle sonuç, merkezdeki taraflara büyük sorumluluklar yüklüyor” dedi.
Von der Leyen’den aynı şarkıya devam
AP seçimlerinin ardından EPP’nin listebaşı adayı olarak Genel Kurul salonunda basına hitap eden Alman Hristiyan demokrat siyasetçi Von der Leyen, yarından itibaren ikinci sıradaki, merkez sol eğilimli Sosyalistler ve Demokratlar (S&D) ve liberal çizgideki Avrupa’yı Yenile (Renew Europe-RE) grubunun desteğini almak için görüşmelere başlayacağını duyururken, konuşmasını, “Amacım Avrupa’dan yana, Ukrayna’dan yana ve hukukun üstünlüğünden yana olanlarla bu yola devam etmek” diye tamamladı.
Avrupa Halk Partisi, sağ partilerin iktidarda yer almasına engel olacağını açıkladı
Avrupa Halk Partisi (EPP) Başkanı Manfred Weber ise, sağ partilerin iktidar koalisyonunda yer almasını engellemeyi amaçlayacaklarını açıkladı.
Avrupa’daki ana akım partileri Avrupa Halk Partisi’nin Avrupa ve demokrasi yanlısı ittifakına dahil olmaya çağıran Weber, “Bugünün Avrupa’sını biz yarattık ve bu nedenle Avrupa’yı yok etmek isteyen herkes düşmanımızdır. Onlarla mücadele edeceğiz. Böylelerinin Avrupa düzeyinde herhangi bir nüfuza sahip olmalarına müsaade etmeyeceğiz” dedi.
Sandığa çıkış oranı, tahminlere göre yaklaşık yüzde 51 ile 1994’ten bu yana görülen en yüksek oranda gerçekleşti.
2019 yılındaki seçimlerde bu oran yüzde 50.66 olarak ölçülmüştü.
Almanya’da muhafazakarlar güç kazanıyor
27 üyeli birliğin nüfusu en büyük ülkesi Almanya’da ilk sonuçlar, 2019’da yüzde 11 oranında oy alan Almanya için Alternatif (AfD) partisinin oy oranını yüzde 14.2 seviyesine yükselttiğini ortaya koyarken, başarısız göç politikası ve ekonomik krizin muhafazakarları ayağa kaldırdığı kanıtlandı.
Sonuçlara göre Almanya Hristiyan Demokrat Birliği’nin (CDU) oy oranı yüzde 30.90, Şansölye Olaf Scholz’un partisi Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) oy oranı ise yüzde 14.6 oldu.
İtalya’da son durum
Avrupa Parlamentosuna 76 ile en çok parlamenter gönderen üçüncü ülke konumundaki İtalya’da ise seçimlere katılım oranı yüzde 48 civarında olurken, İtalyan Rainews24 kanalının paylaştığı ilk sandık çıkış anketlerine göre, sağ koalisyon iktidarının büyük ortağı Başbakan Giorgia Meloni’nin partisi İtalya’nın Kardeşleri (FdI) yüzde 27.7’lik oy oranıyla ilk sırada yer aldı.
Belçika’da Başbakan De Croo istifasını açıkladı
Belçika’da Başbakan Alexander De Croo, partisinin Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aldığı kötü sonuçların ardından istifa edeceğini açıkladı.
De Croo, “Bu seçim kampanyasına liderlik eden kişi bendim. Bu, umduğum bir sonuç olmadı ve bu sonucun sorumluluğunu üstleniyorum. Böyle olmaması gerekiyordu” dedi.
MR Partisinin de Fransızca konuşulan bölgede önemli kazanım elde ettiğini belirten De Croo, “Bizim için özellikle zor bir akşamdı. Kaybettik. Yarından itibaren istifa eden bir Başbakan olacağım” diye konuştu.
De Croo’nun gözyaşlarını tutamadığı anlar kameralara yansıdı.
