Çin’den tek taraflı yaptırımlarını sürdüren ABD’ye sert tepki: Buna artık bir son verin

Basın toplantısı düzenleyen Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian, “ABD’nin yasadışı tek taraflı yaptırımları kötüye kullanmayı derhal durdurmasında ısrar ediyoruz” ifadelerine yer verdiği konuşmasında, Pekin’in Çinli şirketlerin ve bireylerin meşru haklarını korumak için gerekli tedbirleri alacağının altını çizdi.

Lin Jian, iç sorunları gün geçtikçe biriken ABD’nin diğer ülkelere müdahale etmek ve ayrım gözetmeksizin yasadışı yaptırım uygulamak yerine ülkesindeki ırk ayrımcılığı, silahlı şiddet ve uyuşturucunun yayılması gibi kronikleşmiş sorunları etkin bir şekilde çözmek için önlemler almasını tavsiye etti.

Rusya ile ticareti nedeniyle yaptırım uygulayan Washington tarafından Çinli şirketlere getirilen yeni kısıtlamaları yorumlayan Jian, Çin’in her türlü yasadışı tek taraflı yaptırıma kesinlikle karşı olduğunu yinelediği konuşmasını şöyle sürdürdü:

ABD’nin küresel ölçekte uyguladığı tek taraflı yaptırımların ciddi zararlara yol açtığını, aynı zamanda diğer ülkelerin güvenliğini de zayıflattığını dile getiren Lin Jian, bununla birlikte Rusya’ya askeri destek verdiğini iddia ettiği ülkelere müeyyide uygulayan ABD’nin Ukrayna’ya sürekli silah tedarik ettiğini hatırlatırken, çözülmesi adına herhangi bir sorumluluk üstlenmediği bu krizi yaptırım uygulamak için bir fırsat olarak kullandığını söyledi.

Diplomat, “Ukrayna krizi söz konusu olduğunda, kimin diyalog çağrısı yaptığı ve barış istediği, kimin ise yangına körükle gittiği ve çatışmayı körüklediği uluslararası toplum tarafından açıkça bilinmektedir” diye ekledi.

ABD’nin bir yandan Ukrayna’ya sürekli olarak silah ve mühimmat tedarik ettiğine, diğer yandan da barışın baltalanması ve krizin uzamasının sorumluluğunu başka ülkelere attığına dikkat çeken Çin Dışişleri Sözcüsü, krizi keyfi olarak yaptırım uygulamak ve diğer devletlere baskı yapmak için bir fırsat olarak kullanan ABD’nin, başını çektiği G7 ülkeleriyle birlikte sorumluluk almadığına da vurgu yaptı.

Diplomat, “Çin ve Rusya kapsamlı ortaklık ve stratejik etkileşim ilişkilerini sürdürüyor, iki taraf da kendi iç mantığı ve önemli sürdürülebilirliği olan ve her iki ülkenin de çıkarına olan karşılıklı yarar sağlayan bir işbirliği geliştiriyor” dedi.

‘G7 ülkeleri çatışmanın çözümünde sorumluluk almalı’

ABD’nin başını çektiği G7 ülkelerinin, üçüncü ülkeleri, Ukrayna’da devam etmekte olan çatışmanın çözümüne katkıda bulunmak yerine bu çatışmaya katılmakla suçladığını dile getiren Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, “G7 ülkeleri, çatışmanın tarafı olmayan ülkelere karşı temelsiz suçlamalarda bulunmak yerine, durumu hafifletmek ve siyasi krizin çözümüne yönelik koşulları yaratmak adına pragmatik sorumluluk almalıdır” diye konuştu.

ABD Hazine Bakanlığı tarafından Çarşamba günü açıklanan Rusya karşıtı yeni yaptırımlar bilim, savunma, finans, enerji ve hatta kamu gibi çeşitli alanları kapsıyor.

Washington, Rusya Federasyonu’ndaki herhangi bir kişiye yazılım ve bilişim hizmetleri sağlanmasını da yasaklıyor.

ABD, ayrıca aralarında Sberbank ve VTB’nin de bulunduğu Rus finans kuruluşlarıyla işlem yapan yabancı bankaları da yaptırım uygulamakla tehdit ederken, Rusya karşıtı ikincil yaptırımlar, Wagner grubunun Orta Afrika Cumhuriyeti’ndeki faaliyetlerine karıştıkları gerekçesiyle iki vatandaşı listeye alınan Çin, Belarus ve Güney Afrika Cumhuriyeti vatandaşlarını da kapsıyor.

Yakın zamanda konuşan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dolar sayesinde ABD’nin güç kazandığını, ancak yaptırım konusunda attığı adımlar nedeniyle küresel ekonomik aktivitede dolara yönelik güveni sarstığını ifade etmişti.

ABD’nin küresel mali piyasalardaki tekel konumunu suistimal ettiğini kaydeden Putin, “Bu sömürüden ciddi paralar kazanıyorlar. Kamuya açık verilere göre, ABD’nin dünya ekonomisine 54.3 trilyon dolar borcu var” şeklinde konuştu.

Putin, ABD’nin tüketiminin, üretim seviyesini yılda 1 trilyon dolar aştığını ve bunun da ‘yeni bir tür sömürgecilik’ olduğunu söyledi.

Putin, yaptırım ve tüm engellere rağmen Rusya’nın dünya ticaretinde önemli bir yer tutmaya devam ettiğine işaret ederek, Asya ile ticareti yüzde 60, Afrika ile yüzde 69 ve Latin Amerika ile yüzde 42 artırdıklarını sözlerine ekledi.