Verdi’nin canlı başyapıtı Rigoletto şu anda Barselona’daki Liceu’da sahneleniyor. Musica, Fransız tenor Benjamin Bernheim’ı yakaladı.
Verdi’nin canlı başyapıtı Rigoletto şu anda Barselona’daki Liceu’da sahneleniyor. Musica, Fransız tenor Benjamin Bernheim’ı yakaladı.
Giuseppe Verdi’nin coşkulu ve minimalist Rigoletto’su, La Donna è Mobile gibi ünlü melodilerle dolu karanlık bir dramadır. İtalyan bestecinin güç gösterisinin bu son versiyonunda Fransız tenor Benjamin Bernheim, Gran Teatre del Liceu’da ilk kez sahneye çıkıyor.
“Bu bir başyapıt. Ve Verdi’nin bildiğim tüm operaları arasında bunun gerçekten en eksiksiz ama aynı zamanda dokunulmaz olduğunu hissediyorum, çünkü her şey anlamlı. Her şeyin bir önemi var, her nota, her ölçü,” diye açıklıyor Bernheim.
Şunları ekliyor: “Üç tane var, belli renklerimiz olmayabilir ama farklı renk paletleri var… Rigoletto için ne kadar sıcak, dük için ne kadar zarif ve kibirli, Gilda’nın açan çiçeği gibi tatlı ve güzel.”
“ölüm, aşk ve fedakarlık hakkında psikolojik bir gerilim filmi”
Rigoletto, güçlü bir dük, bir saray soytarı ve onun çok sevdiği ve aşırı korunan kızına odaklanıyor. Gilda, Duca di Mantua’ya aşık olunca trajedi yoluna girer.
Rus Soprano Olga Peretyatko şöyle diyor: “Rigoletto gerçekten de her zaman güncel kalacak bir psikolojik gerilim; çünkü ölümle, sevgiyle, fedakarlıkla ve güce olan susuzlukla ilgili.”
Güçlü oyuncu kadrosuyla büyülü anlar
Bernheim aryalarını seviyor ancak Rigoletto’nun rolü karmaşık: aşık olan ve arzu nesnesi kaçırıldığında derinden acı çeken kötü şöhretli bir çapkın.
“Aslında yalancı, manipülatör olan bu adamda çok tatlı bir şey var. Onun kontrolünde olmayan bir şey var. Ondan bir şeyler alındı ve o gerçekten korkuyor ve sadece kendisi için değil, onun için de korkuyor” diyor Bernheim.
Özetle Peretyatko oyuncular arasındaki dostluğu şöyle anlatıyor: “Biz o kadar güçlü bir takımız ki, sanki biz yalnızız, diğerleri ise sadece takipçiymiş gibi tüm dikkatleri üzerine çekmek istemeyen insanlarız. , ama biz bir takımız ve bu harika.
