Macron’un Pazar günü Ulusal Meclisi feshetme kararı hem tarihi hem de tamamen beklenmedik olarak tanımlandı. Bu cüretkar hamle, Fransız liberal lideri için önemli riskler taşıyor ve siyasi kariyerinde önemli bir döneme işaret ediyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Pazar günü Ulusal Meclisi feshetme kararı hem tarihi hem de tamamen beklenmedik olarak tanımlanıyor.
Bu cesur hamle, Macron için önemli riskler taşıyor ve siyasi kariyeri açısından kritik bir dönemeci temsil ediyor.
2022 seçimlerinde parlamento çoğunluğunu kaybeden Macron’un Rönesans’ı, yaklaşan erken seçimlerde daha fazla aksilik yaşama olasılığıyla karşı karşıya. Kötü bir performans partisinin ek kayıplara uğramasına yol açabilir.
Bu karar aynı zamanda Pazar günkü Avrupa seçimlerinin aşırı sağcı adayı Jordan Bardella’nın, partisinin iyi bir performans sergilemesi halinde Fransa’nın yeni başbakanı olma ihtimalini de artırıyor; bu da yürütme ve yasama organları arasında bir birlikte yaşama döneminin başlamasına neden oluyor.
Analistler Macron’un niyeti konusunda bölünmüş durumda. Bazıları bunu geleneksel sağcı Cumhuriyetçi partiyi (LR) liberal koalisyonuyla ittifaka itme girişimi olarak görüyor. Diğerleri bunun daha kurnaz bir strateji olabileceğini düşünüyor; Macron muhtemelen 2027 başkanlık seçimleri öncesinde aşırı sağcı bir hükümetin popülerliğini yitireceğini umuyor.
Macron, erken seçimleri Fransız halkı için çok önemli bir seçim olarak çerçeveledi: Gerçekten aşırı sağ tarafından yönetilmeyi istiyorlar mı?
Daha fazlasını öğrenmek için yukarıdaki videoda muhabirimiz Sophia Khatsenkova’yı izleyin.
