Fransa’daki yağmurlar arıları ve yaşam alanlarını sular altında bıraktı
Kuzey Avrupa’daki aşırı yağışlar, Avrupa Birliği’nin en küçük bileşenlerinden bazılarını, yani böcekleri etkiliyor.
![Fransa’daki yağmurlar arıları ve yaşam alanlarını sular altında bıraktı](https://haberbolgesi.com/wp-content/uploads/2024/06/fransadaki-yagmurlar-arilari-ve-yasam-alanlarini-sular-altinda-birakti-luD8X4ln.jpg)
Şiddetli yağışlar ve düşük sıcaklıklar, Fransa’daki arı kolonilerini ve onların yaşam alanlarını doyuruyor.
Fransa’nın güneybatısındaki Saint-Selve’de bir arıcı, Haziran ayının “bal akışı” ayı olacağını söylüyor ancak çok az kovan nektar arayan böceklerle dolu.
![](https://haberbolgesi.com/wp-content/uploads/2024/06/fransadaki-yagmurlar-arilari-ve-yasam-alanlarini-sular-altinda-birakti-0-cTT3xCpn.jpg)
Dominique Laforce, “Temel olarak bal akışında olmamız gerekiyor, yani bal ile dolu olmamız gerekiyor, ancak bunlardan çok azı var” dedi. Arıcı, yağmurun çiçekleri arıların içeri giremeyeceği kadar ıslattığını, “dışarı çıkmayacağını ve en önemlisi arının nektarı bulmayı başaramayacağını” ifade etti.
Dört yıl önce Avrupa Komisyonu, Kıtanın doğal ortamını 2030 yılına kadar iyileşme yoluna sokmayı amaçlayan 10 yıllık biyolojik çeşitlilik stratejisini kabul etti. Planda, “tozlayıcıların azalmasının durdurulması ve tersine çevrilmesi” de dahil olmak üzere arı hedefleri yer alıyor.
Stratejiye göre AB, biyolojik çeşitlilik ve iklim değeri çok yüksek olan alanları sıkı bir şekilde koruyarak mevcut Natura 2000 alanlarını genişletecek ve karbon yakalama ve depolama potansiyeli yüksek olan peyzajları onaracak ve doğal afetlerin etkisini önleyip azaltacak. .
Bu haftanın başlarında AB Konseyi bir yasayı onayladı. dönüm noktası faturası bu ayrıca bloğun biyolojik çeşitliliğini güçlendirmeyi amaçlıyor. Ancak uzmanlar, iklim değişikliği, böcek ilaçları ve yaşam alanı kaybı hızla ele alınmadığı takdirde arıların tamamen ortadan kaybolabileceğini söylüyor.
Ulusal Doğa Tarihi Müzesi’nden mikrobiyolog Marc-André Selosse, yağmur gibi aşırı hava koşullarının arıların karşılaştığı başka bir “sorun” olduğunu söyledi. “Bu aynı zamanda türlerin yok olmasına veya kıtlığına da yol açabilir” dedi.