İnsanların Avrupa seçimleri için sandık başına gitmesini kim engellemek istiyor ve neden?

İtalya: evde kal

İtalya’da çekimser bir hareket büyüyor gibi görünüyor. #iononvoto (oy vermiyorum) ve #iorestoacasa (evde kalıyorum) hashtag’leri altında X’teki binlerce kullanıcı seçimlere katılmayacağını ve siyasi sistemi reddettiğini belirtiyor. Bu hareketi tespit edip bildiren AB Parlamentosu sözcüsüne göre, bu hareketin amacı Cumartesi ve Pazar günü diğer vatandaşları sandık başına gitmekten caydırmak.

Sözcü bugün (6 Haziran) yaptığı açıklamada, “Geçmiş seçimlerde gördüğümüz, seçimlerin özgür ve adil olmayacağı yönündeki anlatının defalarca tekrarlandığını gördük.” dedi. Bu hashtag aslında daha önce 2014 ve 2022 ulusal oylarında kullanılmıştı.

Bu paylaşımlara sıklıkla politikacıları ve partilerini alaya almayı amaçlayan fotoğraf veya video montajları eşlik ediyor. İçerik değişiklik gösterse de, yinelenen bazı temalar arasında AB’nin reddi, göçmenlere yönelik düşmanlık, aşılara güvensizlik ve Ukrayna’ya yardım için İtalyan birlikleri göndermenin reddedilmesi yer alıyor ve bu da olası bir Rus müdahalesini akla getiriyor.

#iorestoacasa #iononvoto hashtag’lerini kullanan X kullanıcı

Almanya: (sağdaki) kutuyu işaretleyin

Alman seçmenler, AB seçimlerinde oy kullanırken oylarını nasıl işaretleyecekleri konusunda kendilerine talimat veren TikTok’taki resimlerle karşılaştı. Gönderiler, dairenin içine sığan bir çarpının doğru olduğu ve sayılacağı, kenarlarının dışına taşan bir çarpının ise yanlış olduğu ve diskalifiye edileceği konusunda uyarıyor. Euronews’in haberine göre iddia, bunun Almanya’nın aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif (AfD) partisine karşı bir komplo olduğu yönünde.

Sahte haber hesaplarına göre seçim yetkilileri, yalnızca AfD lehine olan oyların çember içinde kalıp kalmadığını ve marjları aşmadığını kontrol edecek; aksi takdirde geçersiz sayılacaklardır. Ancak Almanya’nın seçim yasası, seçmenlerin oylarını daire içine çarpı koyarak veya “başka bir şekilde” işaretleyebileceklerini söylüyor.

Posta yoluyla verilen oylarla ilgili başka bir sorun da kafa karışıklığına neden oldu: X’teki bazı mesajlar köşeleri kesik oy pusulalarının geçersiz olduğunu iddia ediyor. Ancak bu da yanlıştır. Alman seçim yasası, görme engelli kişilere yer sağlamak için postayla oy pusulalarının köşelerinde kesildiğini belirtiyor.

İspanya ve Fransa: geçersiz oylama

Dezenformasyon her zaman yurt dışından organize edilmez ve mizahi ya da yanıltıcı niyetlere sahip bireysel girişimlerden kaynaklanabilir. Bir avuç İspanyol kullanıcı, sözde “ikili oylamaya” izin veren bir “tekniği” takipçileriyle paylaştı. Zarfın içine iki oy pusulası koyup el yazısıyla yazılmış bir yüzde notu ekleyerek oyları iki parti arasında bölmenin mümkün olabileceğini iddia ettiler. .

Bu hile etkili değildir çünkü oyu geçersiz kılacaktır. Ekteki fotoğraflar her zaman Partido Popular (PPE) ve Vox (ECR) arasındaki bölünmüş oyları gösteriyor ve daha önce sol görüşlü pozisyonları destekleyen kullanıcıların hesaplarından geliyor; bu da bunların sağcı seçmenleri aldatmayı amaçladıklarını gösteriyor.

Yanlış ikili oy

Fransa’da aşırı sol parti La France Insoumise’ın kampanyasında Filistin yanlısı dava ön plana çıkarken, partiye düşman olanlar desteklerini göstermek için oy pusulalarına Filistin bayrağı çizimi eklenmesini önerdi. İster mizahi ister kötü niyetli olsun, bu yanıltıcı öneri, bazı X kullanıcıları ve parti yetkilileri tarafından ciddiye alındı; aralarında milletvekili Manuel Bompard da vardı ve tweetlerden birinin yazarına seslenerek onu “seçmenleri yanıltmaya çalışmakla” suçladı. Sonuç, oy pusulalarının bozulması olacaktır.

Yabancı müdahale

Kafa karışıklığını yaymaya yönelik bu ülke içi çabaların yanı sıra, yabancı aktörlerin AB ile ilgili yanlış bilgileri de şimdiye kadarki en yüksek seviyelere ulaşıyor.

Bağımsız bir doğrulama ağı olan Avrupa Dijital Medya Gözlemevi (EDMO), Salı günü, AB politikaları veya kurumları hakkındaki dezenformasyonun Mayıs ayında tespit ettikleri tüm vakaların %15’ini oluşturduğunu gösteren bir araştırma yayınladı; bu, AB’deki yanlış bilgileri izlemeye başladıklarından bu yana görülen en yüksek değer. 2023’te.

Ancak Instagram ve Facebook’un sahibi olan Meta, geçen ayın sonlarında yayınlanan tehdit raporunda, platformlarındaki kullanıcıları etkilemeye yönelik kötü niyetli girişimlerin çoğunlukla yaklaşan AB seçimlerinden ziyade yerele odaklandığını söyledi. Teknoloji devi, bu kümelerin kullanıcılar arasında ilgi kazandığına dair herhangi bir kanıt görmediğini söyledi.