Dolar 32,6624
Euro 35,1367
Altın 2.444,10
BİST 10.440,27
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 31°C
Az Bulutlu
İstanbul
31°C
Az Bulutlu
Çar 28°C
Per 28°C
Cum 29°C
Cts 30°C

İsveçli Sámi, Avrupa’nın bakır arayışının bedelini ödüyor

AB, 2050 iklim hedeflerine ulaşmak için bakır ve diğer metallerin üretimini artırmayı hedefliyor. İsveç’in kuzeyindeki bir maden genişlemesi bu dostlar için kritik olarak görülüyor, ancak topraklarından uzaklaştırılan yerli Sámi için bu, eski bir yaşam tarzına yönelik bir tehdit.

İsveçli Sámi, Avrupa’nın bakır arayışının bedelini ödüyor
3 Mayıs 2024 20:10

Bakır, lityum, kobalt ve Nadir Toprak Elementleri (REE’ler), Avrupa Birliği tarafından kritik olarak sınıflandırılan 34 metal ve mineral arasında yer alıyor. AB’nin 2050 yılına kadar karbon nötrlüğü hedefi, modern silahlar ve günlük yaşamın artan dijitalleşmesiyle birlikte, her zamankinden daha fazla metal gerektiren teknolojilere dayanıyor ve bu malzemeler bu malzemeleri değerli ürünler haline getiriyor. Ancak AB halihazırda dünyadaki hammaddelerin yaklaşık dörtte birini tüketirken, bunların yalnızca %3’ünü üretiyor.

Kritik Hammaddeler

Aralık 2023’te Avrupa Parlamentosu, geri dönüşüm, işleme, ticaret ve en önemlisi yerli üretime yönelik hedeflerin ana hatlarını çizen Kritik Hammaddeler Yasasını kabul etti.

AB, 2030 yılına kadar yıllık kritik hammadde tüketiminin en az %10’unu çıkarmak istiyor. Bu hedef, arz güvenliğini artırmayı ve şu anda AB’nin REE ihtiyaçlarının neredeyse tamamını karşılayan Çin gibi yabancı kaynaklara bağımlılığı azaltmayı amaçlıyor.

Euronews, bu hedefin kıta üzerindeki etkilerini araştırmak için madencilikte güçlü bir merkez olan İsveç’e gitti.

Boliden, Gällivare’de Avrupa’nın en büyük bakır madeni olan Aitik madenini işletiyor. Şirketin sözcüsü Klas Nilsson çevresel etkiyi kabul ediyor ancak Boliden’in bunu en aza indirmeye yönelik çabalarını vurguluyor.

“Elbette çevreye etkimiz var. Peki tüm iklim geçişimizi diğer kıtalarda üretilen metaller üzerine mi inşa etmeliyiz?” diyor Nilsson, daha düşük işgücü ve çevre standartlarına sahip bölgelerden ithalat yerine yerel üretimi savunuyor.

Ancak madenciliğin genişlemesi nedeniyle yer değiştirmek zorunda kalan Katarina gibi bazı yerel halk, endüstrinin çevresel amaçları konusunda şüphelerini dile getiriyor:

“İklim uğruna maden açtıklarını söylüyorlar. Saçmalık diyorum! Para kazanmak için madenleri var. Kimse iklimi kurtarmak için maden açmıyor” diyor Katarina.

Avrupa’nın son yerli halkı

Bölge aynı zamanda AB’nin tek yerli halkı olan ve madencilik ve endüstriyel gelişme nedeniyle topraklarının parçalanmasından yakınan Sámi’ye de ev sahipliği yapıyor.

Ren geyiği çobanı Niila Inga euronews’e şunları söylüyor: “Bu demire, bakıra ya da her ne ise ona ihtiyaçları var. Bu yüzden hareket etmeliyiz”

Bir sonraki AB seçimlerinin sonuçları ne olursa olsun, metaller Avrupa için öncelik olmaya devam edecek ve bu da bir yanda enerji geçişi ve özerklik ihtiyacı ile diğer yanda yerel çevresel kaygılar arasındaki gerilimi potansiyel olarak artıracak.

Bu çatışan çıkarları dengelemek, fosil yakıt bağımlılığından metal bağımlılığına doğru belirsiz bir geçiş sürecinde olan Üye Devletler için bir zorluk teşkil ediyor.

ETİKETLER:
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.