15.000 dönümlük arazi, Norveç ile Kuzey Kutbu’nun ortasında yer almaktadır. İklim değişikliği konusunda tartışmalara yol açan ve Arktik bölgesinin doğal kaynaklarını sömürmeye hevesli küresel güçler arasındaki jeopolitik gerilimlerin odak noktası olan, el değmemiş bir vahşi doğanın kalbinde yer alıyor.
Norveç’teki Svalbard takımadalarında “önemli çevresel, bilimsel ve ekonomik öneme sahip” kalan son özel mülkiyetli arazi 300 milyon Euro karşılığında satışa sunuldu.
Knight Frank Çiftlik ve Emlak Müdürü Will Matthews, Euronews Business’a şunları söyledi: “Bu, dünyaca ünlü Svalbard adalarından birinde arazi edinmek için hayatta bir kez karşınıza çıkacak bir fırsattır.”
Arazinin yüzde 100’ünü elinde bulunduran şirketi pazarlayan küresel emlak danışmanlığı Knight Frank, bunun “benzersiz bir çevre, hayırseverlik ve koruma fırsatı” olduğunu söyledi.
Arazi stratejik bir konuma sahiptir ve jeopolitik açıdan ilgi çekicidir
Bölgede ABD, Rusya ve Çin arasındaki jeopolitik rekabet somut olarak görülüyor, Rusya’nın bölgeye yönelik askeri operasyonları arttı. Kuzey Kutbu üzerinden ticari nakliyede de bir artış oldu. İklim değişikliğine atfedilen deniz buzunun azalması, Kuzey Kutbu’ndaki petrol, gaz ve maden yatakları da dahil olmak üzere daha fazla doğal kaynağın kullanılması olasılığının önünü açıyor.
Broşürde, Svalbard’ın olağanüstü bir stratejik öneme sahip olduğu, çünkü “esasen Kuzey Kutbu’na açılan kapılar” olduğu, buranın Arktik Okyanusu’ndaki navigasyonu ve hava trafiğini kontrol etmek için ideal olduğu belirtiliyor.
Konum, konum, konum
Norveç anakarası ile Kuzey Kutbu arasında yer alan Svalbard, dünyanın en kuzeydeki yerleşim alanlarından biridir.
Kendi üniversitesi (UNIS) bulunan ve diğer şeylerin yanı sıra Svalbard Küresel Tohum Kasası ile ünlü olan Svalbard’ın dokuz ana adasında neredeyse 3.000 kişi yaşıyor.
Geçmişte bölge esas olarak kömür endüstrisine bağlıydı, ancak günümüzde araştırma, uydu verilerinin indirilmesi ve turizm de önemli tamamlayıcı endüstriler haline geldi.
Şu anda satışa sunulan Søre Fagerfjord adlı arazi, Cebelitarık’ın neredeyse on katı büyüklüğünde, 14.830 dönümlük (yaklaşık 60 km²) bir alan. 1920’de imzalanan Svalbard Anlaşması’nda tanınan Batı Svalbard’daki Wedel Jarlsberg’dedir. Svalbard’daki diğer tüm mülkler Norveç veya Rusya’nın mülkiyetindedir veya onlar tarafından kontrol edilmektedir.
Haberi ilk aktaran Bloomberg, 2014 yılında bölgedeki kömür madenciliği arazisini elinde bulunduran başka bir özel mülkün Çinli bir alıcıdan teklif alması ancak Norveç devletinin burayı satın almak için harekete geçmesiyle tartışmanın patlak verdiğini kaydetti.
Burası neden ‘koruma ve hayırseverlik’ yeri?
Satışa sunulan arsada, yeni sahibinin çıkarlarına göre korunabilecek veya geliştirilebilecek önemli miktarda arazi bulunmaktadır.
Norveç’in kuzey kıyısı ile Arktik Okyanusu’ndaki Kuzey Kutbu’nun ortasında yer alan takımadaların yaklaşık %60’ı buzullarla kaplıdır. Adalarda birçok dağ ve fiyort bulunmaktadır. Takımadalar, aynı enlemdeki diğer bölgelere göre önemli ölçüde daha yüksek sıcaklıklara sahip olmasına rağmen, Arktik iklime sahiptir.
Svalbard birçok deniz kuşunun üreme alanıdır ve kutup ayıları, ren geyiği, kutup tilkisi ve bazı deniz memelilerine ev sahipliği yapar. Takımadalar 20 Nisan ile 22 Ağustos tarihleri arasında 24 saat güneş ışığına sahiptir.
Yedi milli park ve 23 doğa rezervi takımadaların üçte ikisini kapsıyor.
“Bu, bu çeşitli manzarayı korumaya ve geleceğe hazır hale getirmeye gerçek bir ilgi duyan bir UHNWI için nihai tutku yatırımıdır.”
Kuzey Kutbu’ndaki sıcaklıklar küresel yıllık ortalamanın üç katı kadar artmaya devam ediyor ve satış, Svalbard bölgesinin daha az deniz buzu, daha fazla yağmur ve daha yüksek sıcaklıklara maruz kalması nedeniyle gerçekleşiyor.
Kim satın alabilir?
Satıcıları temsil eden avukat Per Kyllingstad, Bloomberg’e “Satıcılar en yüksek teklifi verene satış yapacak” dedi.
Arazinin mülkiyetini elinde bulunduran özel şirketi kimin satın alabileceğine ilişkin tek kısıtlama, Svalbard Antlaşması’nı onaylayan bir ülkeden geliyor olmaktır. Wikipedia’ya göre Rusya ve Çin de dahil olmak üzere dünya çapında bu ülkelerden neredeyse 50 tane var.
Knight Frank’tan Will Matthews, Euronews’e şunları söyledi: “Şu anda dünyanın dört bir yanından, her biri koruma ve hayırseverliğe tutku duyan, ultra yüksek net değere sahip bireylerden oluşan bir grupla konuşuyoruz.” “Bu 14.800 dönümlük araziyi ev olarak adlandıran çeşitli flora ve faunayı koruyarak, mevcut daha geniş çevresel faktörlere karşı harekete geçme araçlarıyla, bu güzel toprakların bir sonraki koruyucularını bulmak için çok çalışıyoruz.”
