Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Soğuk Savaş döneminde NATO ve Varşova Paktları arasında karşılıklı yıpratmaya dayalı gerilim politikalarına karşı diyalog ve işbirliği süreci olarak sunulan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) yalnızca Batı’nın çıkarlarına hizmet ederek yozlaştığını söyledi.
Başkent Minsk’te Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko ile biraraya gelen Lavrov, görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, AGİT’in Batı’nın çıkarlarına hizmet ettiğini ve bu tür girişimlere karşı daha etkili bir şekilde karşı koyulması gerektiğini belirtti.
Askeri bloklar arasındaki anlaşmazlıkları diyalog yoluyla en aza indirmek amacıyla kurulan AGİT’in mevcut değişimine atıfta bulunan Lavrov, “Birleşmiş Milletler’de, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nda nasıl etkileşim içinde olduğumuzu tartıştık.Her ne kadar AGİT tamamen yozlaşmış ve esasen Batı’nın çıkarlarına hizmet eder hale gelmiş olsa da, Helsinki Nihai Senedi’nin imzalanmasından bu yana AGİT’in faaliyetlerinin temelini oluşturan tüm ilkelerin üzerini çizerek yeniden yazmaya yönelik girişimlere karşı daha etkili bir şekilde karşı koyulması gerekmektedir” dedi.
Lavrov, AGİT’in, üyelerinin çoğunluğunun çıkarlarını gözeten bir örgüt olmayı başaramadığına vurgu yaparken, konuşmasını, “(AGİT) aslında okyanus ötesinden Avrupa’daki süreçleri manipüle edenlerin aracına dönüşmüş, son yıllarda Avrupa’yı kendi çıkarlarına tabi kılmış ve Avrupa’yı ekonomik alanda bir rakip olmaktan çıkarmıştır” diye sürdürdü.
Konuşmasında, Rusya-Belarus ilişkilerine de yer veren Lavrov, iki devletin müttefiklik ilişkilerinde Moskova ve Minsk’in dış politika koordinasyonunun öneminin artacağını kaydederek, Birlik Devleti’nin inşasının mevcut gelişim aşamasında her iki ülkenin çabalarının büyük bir kısmının, uluslararası arenada dış politika desteğiyle birlikte ivme kazanan ve Birlik Devleti çerçevesinde somutlaşan entegrasyon süreçlerinden oluştuğunu sözlerine ekledi.
Lavrov, daha önce yaptığı açıklamasında, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı gibi Avrupa-Atlantik kurumlarının yozlaşması nedeniyle Rusya’nın Avrasya’da eşit ve bölünmez güvenlik sistemi oluşturma görevini ön plana çıkardığını belirtmişti.
