Macron, 24 yıl aradan sonra bir Fransız cumhurbaşkanının ilk resmi ziyareti için Almanya’ya geldi
AB’nin en büyük ekonomileri olan Almanya ve Fransa, ara sıra yaşanan politika farklılıklarına rağmen uzun süredir Avrupa entegrasyonunun itici gücü olarak görülüyor.
![Macron, 24 yıl aradan sonra bir Fransız cumhurbaşkanının ilk resmi ziyareti için Almanya’ya geldi](https://haberbolgesi.com/wp-content/uploads/2024/05/macron-24-yil-aradan-sonra-bir-fransiz-cumhurbaskaninin-ilk-resmi-ziyareti-icin-almanyaya-geldi-pV3hOPA8.jpg)
24 yıl aradan sonra ilk kez bir Fransız cumhurbaşkanı Almanya’ya resmi ziyarette bulundu.
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Avrupa Birliği’nin önde gelen güçleri arasındaki güçlü bağları vurgulamayı amaçlayan üç günlük bir gezi için Pazar günü geldi.
![](https://haberbolgesi.com/wp-content/uploads/2024/05/macron-24-yil-aradan-sonra-bir-fransiz-cumhurbaskaninin-ilk-resmi-ziyareti-icin-almanyaya-geldi-f6YH8A9h.jpg)
Başlangıçta geçtiğimiz Temmuz ayında yapılması planlanan ziyaret, Fransa’da 17 yaşındaki bir gencin polis tarafından öldürülmesi sonrasında çıkan ayaklanmalar nedeniyle ertelenmişti.
Macron, AB ve dış politikayı koordine etmek için Almanya’yı ziyaret etmeye alışkın olsa da bu, Jacques Chirac’ın 2000’deki ziyaretinden bu yana tam tören onuruna sahip ilk devlet ziyareti.
Almanya, İkinci Dünya Savaşı sonrası anayasasının 75. yıldönümünü kutlarken, Macron ve eşi Brigitte, Almanya cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier tarafından ağırlandı.
Steinmeier, Pazar akşamı Berlin’deki Bellevue Sarayı’nda Macron için bir devlet ziyafeti düzenledi.
Pazartesi günü iki cumhurbaşkanı, Macron’un bir konuşma yapacağı Dresden’e gidecek.
Salı günü Batı Almanya’daki Münster’i ziyaret edecekler.
Devlet ziyareti, Macron, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve her iki ülkenin bakanlarının Berlin dışındaki bir hükümet misafirhanesinde yapacağı toplantıyla sona erecek.
AB’nin en büyük ekonomileri olan Almanya ve Fransa, ara sıra yaşanan politika farklılıklarına rağmen uzun süredir Avrupa entegrasyonunun itici gücü olarak görülüyor.
Bu durum, bu yılın başlarında Batılı ülkelerin Ukrayna’ya asker göndermeyi göz ardı edip etmemeleri konusunda iki ülkenin farklı pozisyonlara sahip olduğu dönemde açıkça ortaya çıktı.
Macron Ukrayna’da botların yere basılması ihtimalini göz ardı etmedi, ancak Scholz bu sözlerden hızla uzaklaştı.
Bununla birlikte her iki ülke de Kiev’in güçlü destekçileri olmaya devam ediyor.