Slovakya’nın önde gelen muhabiri Andrej Matisak, Euronews’e ülkesinin Avrupa’yı kasıp kavuran siyasi kutuplaşma dalgası tarafından nasıl yutulduğunu anlatıyor.
Slovak gazetesi Pravda’nın önde gelen gazetecilerinden Andrej Matisak ile yerinde yaptığı sohbette, ülkesindeki şiddet tohumlarının derin radikalleşme bağlamında verimli bir zemin bulduğunu açıklıyor.
Slovakya, diğer Avrupa ülkeleriyle karşılaştırıldığında, Batı yanlısı liberaller ile sol ve sağdaki çeşitli düşman hareketler arasındaki bölünmeyle birlikte, daha yüksek düzeyde bir siyasi kutuplaşma yaşıyor gibi görünüyor.
Bu, Slovakya’nın bir siyasi şiddet eylemiyle karşı karşıya kaldığı ilk olay değil. Altı yıl önce ülke, siyasi şahsiyetler ile organize suç arasındaki bağlantıları araştırdığı iddiası nedeniyle öldürülen araştırmacı muhabir Ján Kuciak’ın suikastıyla sarsılmıştı.
Bu şiddet eyleminin ardından Slovakya’daki siyasi manzaraya ilişkin öngörüleriniz neler?
Öncelikle Sayın Fico’ya bu haksız şiddet eylemi sonrasında başarılar diliyorum.
Sorun şu ki, bu çılgın şiddet eylemi, zaten aşırı derecede kutuplaşmış bir ülke olan Slovakya’daki durumu daha da kötüleştirecek. Geçtiğimiz Eylül ayında seçimlerimiz vardı, geçtiğimiz Mart ve Nisan aylarında da Cumhurbaşkanlığı seçimlerimiz vardı. Ve AB parlamentosu için seçim kampanyasındayız. Altı ayı aşkın süredir sürekli siyasi baskı altındayız. Robert Fico liderliğindeki bu hükümet, çeşitli cephelerde oldukça radikal bir gündeme sahip. Hukukun üstünlüğü, medya düzenlemeleri ve STK’ların etiketlenmesine yönelik yaklaşımlarla ilgili konularda AB Komisyonu ile çatışıyor.
Gürcistan’dakine benzer bir tartışma Slovakya’da da yaşanıyor. Sivil toplum kuruluşlarını “dış destek alan kuruluşlar” olarak tanımlamak etrafında dönüyor. Komisyon Üyesi Jurova üç hafta önce Bratislava’ya geldi ve kamuoyu önünde “Bu, AB mevzuatına aykırıdır” dedi.
Toksik eğilimlerin güçlenmesinden korkuyorum.
Hükümet, Başbakan’a yönelik bu saldırıyı yasal kısıtlamaların uygulanmasını haklı çıkarmak için potansiyel olarak bir bahane olarak kullanabilir mi?
AB’deki müttefiklerimizin ılımlı bir rol oynamasını ve ilerlemenin yolunun bu olmadığına dair açık bir sinyal göndermesini bekliyorum.
**Siyasi liderlerin yetersizliğinden mi yoksa sistemsel sorunlardan dolayı mı radikalleşme derinleşiyor?
**
Pandemi ve Ukrayna’daki savaş gibi dış faktörlerin de bunda rol oynadığı kesin. Slovakya’daki kutuplaşma, güçlü bir aşılama karşıtı hareketin de etkisiyle, COVID krizi sırasında yoğunlaştı. Başbakan Fico bu hareketi siyasi kazanç için kullandı. Bu hükümetin Slovakya’yı Orban’ın Macaristan’ına benzer bir yola sürükleyebileceğine dair endişeler ortaya çıktı.
Fail, bir dereceye kadar, mevcut hükümetin siyasi eylemlerine karşı artan hoşnutsuzluğun somutlaşmışı olabilir mi?
Bunu söylemek için henüz çok erken. Ancak bunu Bay Fico’yu durdurmanın ve Slovak demokrasisini kurtarmanın tek yolu olduğu için yaptığını söylese şaşırmazdım.
