Donetsk Halk Cumhuriyeti’nin Yasinovata ilçesindeki Semyonovka köyünün sakini Sergey, Ukrayna ordusunun köydeki sivillere yönelik kimyasal silah kullandığını belirterek, “İnsanlar boğuluyordu” dedi.
Rus ordusunun geçen ay cephe bölgesinden tahliye ettiği Semyonovka köyü sakinlerinden Sergey, Sputnik’e açıklamasında, “Ukrayna ordusu bir tür kimyasal silah kullandı. Tam olarak ne olduğunu anlamadım. Nefes darlığı, ağızda badem ve metal tadı vardı. İnsanlar boğuluyordu, kusuyordu” ifadesini kullandı.
Komşularla birlikte saklandığı mahzenin yanındaki büyük ağacın onları kurtardığını anlatan Sergey, “Ağaçlar sayesinde drone bombayı tam mahzenin girişine atamadı” dedi.
Andrey adlı köy sakini de Ukrayna ordusunun zehirli madde kullandığını belirterek şunu anlattı:
Amonyak gibi hemen burnunuza çarpıyor, sonra gözyaşları akmaya başlıyor, boğuluyorsunuz, nefes alamıyorsunuz. Hâlâ da öksürüyorum. Burnumuzu battaniyeyle kapatarak öyle nefes almaya çalıştık. Rüzgar esince gitti. Ne attıklarını, ne olduğunu, neye benzediğini bilmiyorum. Kimyasal silah mıydı, yoksa başka bir şey miydi, bunu düşünecek vaktim yoktu.
Semyonovka sakinleri daha önce de Ukraynalı militanların sivillerin saklandığı sığınaklara İHA’lardan bomba attığını bildirmişti.
Rusya Savunma Bakanlığı, 4 Mayıs günü Donetsk Halk Cumhuriyeti’nde Semyonovka dahil üç köyün kontrol altına alındığını duyurmuştu.
Ukraynalılar Berdiçi köyünü son ana kadar savunmayı umuyordu
Rusya Silahlı Kuvvetleri Tsentr (Merkez) Askeri Grubu’na bağlı taarruz müfrezesinin Averik lakaplı komutanı, Ukrayna ordusunun Donetsk Halk Cumhuriyeti’ndeki Berdiçi köyünü de son ana kadar elinde tutmaya çalıştığını belirtti.
Rusya Savunma Bakanlığı’nın 2 Mayıs tarihli basın brifinginde, Tsentr Askeri Grubu birliklerinin Berdiçi köyünü ele geçirdiği bildirilmişti.
Rus taarruz müfrezesi komutanı Averik, “Düşman teslim olmak istemedi, sonuna kadar orada direndi, son ana kadar köyde kalmayı umdu. Biz kademeli olarak ilerledik, onları köy dışına ittik. Ağır toplar ve havan topları bize yardımcı oldu. Yavaş yavaş bastırdık, bastırdık, sonunda onları köyün dış mahallelerine ittik. Sonunda ormanlık alanına çekilmek zorunda kaldılar. Şimdi onları kovalıyoruz, yavaş yavaş vuruyor, yok ediyoruz” diye anlattı.
