Dolar 32,6959
Euro 35,1449
Altın 2.440,68
BİST 10.281,36
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 31°C
Açık
İstanbul
31°C
Açık
Sal 31°C
Çar 29°C
Per 27°C
Cum 29°C

Uzman uyardı: Sıcakta bekleyen sular ciddi hastalıklara yol açabilir

Güneşe maruz kalan damacana ve pet şişelerdeki suların tüketiminin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine ilişkin konuşan İstanbul Aydın Üniversitesi Gıda Uygulama Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Ayla Ünver Alçay, “Suların güneşe uzun süre maruz kalmaması gerekiyor” dedi.

Uzman uyardı: Sıcakta bekleyen sular ciddi hastalıklara yol açabilir
28 Haziran 2024 16:12

İstanbul Aydın Üniversitesi Gıda Uygulama Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Ayla Ünver Alçay, “Suların güneşe uzun süre maruz kalmaması gerekiyor, salmonella, şigella gibi bakteriler, ciddi hastalıklara yol açacak mikroorganizmalar çoğalabiliyor, suya bisfenol A geçişi artacaktır. Özellikle çocuklar, bebeklerde gelişim, endokrin bozukluklar, kız çocuklarının erken ergenliğe girmesi, hiperaktivite, agresif davranışlar gibi problemler ortaya çıkabilir. Yüksek miktarda bisfenol A alınması kadınlarda erkeklerde üreme bozukluklarıyla ilişkilendirilmiş. Pet şişelerde ftalatlar, antimon gibi bileşikler daha yüksek miktarda suya geçebilir, içerisinde kanserojen olanlar var” diye konuştu.

“Ciddi hastalıklara yol açacak mikroorganizmalar çoğalabiliyor”

Güneşe maruz kalan suların sağlık açısından riskli olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Ayla Ünver Alçay, “Suyu aldığımız yerler çok önemli, suların güneş ışınlarına uzun süre maruz kalmaması gerekiyor. Birçok yerde, su satış yerlerde su damacanalarının ve pet su şişelerinin dışarıda, açıkta, toz içinde güneşe, sıcaklığa maruz kaldığını görüyoruz. Bu tür yerlerde su almamak lazım, satış yerlerinde suyun oda sıcaklığında ya da buzdolaplarında muhafaza edilmesi lazım. Etrafında tüp, kimyasal maddeler, deterjanlar vs. varsa onlardan da koku geçişleri olabileceği için kimyasalların olduğu yerlerde dikkatli olmak gerekiyor. Satın alırken suların temiz, hijyenik, kapalı ortamlarda muhafaza edilmiş olması lazım. Aldıktan sonra da evimize götürdüğümüzde yine oda ısısında bekletebiliriz. İnsanlar, suların çok fazla son kullanım tarihine dikkat etmeyebiliyorlar. Sudan bir sıkıntı çıkmayacağını düşünüyorlar, diğer gıdalarda belki daha dikkatli olabiliyoruz ama suların da bir son kullanma tarihi var. Uzun süre güneş ışığında beklediği takdirde içeriğinde mikroorganizma sayısı artabilir, var olan, az sayıda olan mikroorganizmalar sıcaklığın etkisiyle uygun ortam şartları oluştuğu için çoğalmaya başlayacaklardır. Mesela salmonella, şigella, aeromonas gibi bakteriler, Türkiye’de çok kolera olayı görülmüyor ama sudan bulaşan hastalıklardan birisi; kolera yine bu tür ciddi hastalıklara yol açacak mikroorganizmalar çoğalabiliyor. Migrasyon dediğimiz olay gerçekleşebilir. Migrasyon; plastiğin yapısında bulunan bazı kimyasalların suya geçmesine diyoruz” dedi.

“İçerisinde kanserojen olanlar var”

Plastiklerin üretiminde kullanılan bisfenol A’nın birçok etkisi olduğunu anlatarak sözlerine devam eden Dr. Öğr. Üyesi Alçay, “3 ve 7 kodlu olan plastik şişelerde bisfenol A diye bir kimyasal var. Uzun süre sıcaklığa ve ultraviyole ışınlarına mazur kaldığında suyun içerisine bisfenol A geçişi artacaktır. O suyu tüketen insanlar, yüksek dozda bisfenol A’ya maruz kalabilir. Özellikle çocuklar, bebeklerde gelişim, endokrin bozuklukları, kız çocuklarının erken ergenliğe girmesi, hiperaktivite, agresif davranışlar gibi problemler ortaya çıkabilir. Yüksek miktarda bisfenol A alınması kadınlarda erkeklerde üreme bozukluklarıyla ilişkilendirilmiş. Tek kullanımlık olan pet şişelerde ftalatlar, antimon gibi bileşikler daha yüksek miktarda suya geçebilir. Bunlar içerisinde kanserojen olanlar var, karaciğer, böbreğe, endokrin sisteme zarar verenler, alerjik etkili olanlar bulunabilir. Yine mikroplastik geçişi de artacaktır. Suyun içerisine mikroplastik geçişi daha fazla olabiliyor, bu da bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış. Mikroplastiklerin de bağışıklığı düşürücü, nörolojik bazı hastalıkları tetikleyici etkileri ve sağlık üzerine birçok olumsuz etkisi belirlenmiş durumda. Suyu hem satın alırken hem muhafaza ederken hem kullanırken damacanaların kullanımı esnasında sebillerin, su pompalarının kullanımı esnasında, arabalarda bekletilip içilmesiyle ilgili sorunlarda insanlar biraz rahat davranabiliyorlar. Yol açtığı sorunları bilseler daha dikkatli olacaklarını düşünüyorum. Dondurulup çözülmüş suda mikrop, bakteri olmaz gibi bir düşünce varsa bu yanlış bir düşünce. Özellikle güneş altında ultraviyole ışınların etkisi altında kesinlikle çözündürme işleminde bekletmemek lazım. Çözdürmenin de yine kimyasal geçişini artırdığına dair araştırmalar var. Yaz aylarında mutlaka su tüketimini artırmak lazım, terlemeyle birlikte su tüketimi de artacaktır. Temiz su kaynaklarından, güvendiğimiz markalardan, temiz yerlerden, güneşi altında beklemeyen yerlerden sularını alarak tüketsinler. Pet şişeleri tekrar tekrar kullanmamalarını öneririm” dedi.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.