‘Vladimir Putin Batı’ya Rusya’nın büyük küresel bir güç olarak kalacağı mesajını verdi’

CIPI Vakfı’nın Direktörü Raffone, yemin töreninin ardından yeniden görevine başlayan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Batı’ya ‘Rusyanın dünyanın en büyük güçlerinden biri olarak’ kalacağı mesajını verdiğini vurguladı.

7 Mayıs 2024 16:00

CIPI Vakfı’nın Direktörü ve aynı zamanda stratejik analist olan Paolo Raffone, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin‘in 5. dönemini başlatan yemin törenindeki konuşmasını Sputnik’e değerlendirdi.

Putin‘in açıklamalarını değerlendiren Raffone, Putin’in konuşmasında Rusya’nın ‘müzakere ve diyaloğa açık’ olduğunu ancak ‘yasal çıkarlarını savunmak için siyasi ve diplomatik araçları kullanma” niyetine de işaret ettiğinin altını çizdi.

Raffone yine Putin‘in yemin töreninde yaptığı konuşmasına atıfta bulunarak, ‘2000 yılından sonra Rus halkının da desteğiyle Putin‘in uluslararası terörizmin tüm taarruzlarına karşı sağlam durduğunu’ ifade ettiğini de belirtti.

Raffone, Rusya Devlet Başkanı Putin‘in açıklamalarındaki 2 cümleye dikkat çekti.

Bunlardan birincisinin, “Önümüzdeki altı yılın ana hedefi, oluşturduğumuz potansiyeli yeni bir kalkınma enerjisine dönüştürmek ve bunu halkımız için temelde yeni bir yaşam kalitesi ve refahlarında hakiki, somut bir artış sağlamak için kullanmaktır” cümlesi olduğunu ifade eden Raffone; ikincisinin ise “Rusya’nın başarısı ve refahı tek bir kişiye, tek bir siyasi partiye ya da tek bir siyasi güce bağlı olamaz ve olmamalıdır” açıklaması olduğunu dile getirdi.

Batı’da ve ana akım medyada Rusya’daki başkanlık seçim sürecini gayrimeşrulaştırmaya yönelik ABD güdümlü çağrılar konusuna da yorumlayan Raffone, “Bu, Anglosaksonların Rusya’ya karşı yürüttükleri tarihi çatışmanın bir devamıdır” açıklamasında bulundu.

Raffone Sputnik’e yaptığı açıklamaları şu cümlelerle sonlandırdı:

ABD ve İngiltere’nin uyguladığı tüm bu boykota rağmen, Rusya’ya karşı birleşik bir Batı cephesi yok. Anglosakson güçlerin Rusya’ya karşı tepkisi, siyasi elitlerinin uzlaşmakta zorlandığı bir süreç olan küresel konumlarının görecelileşmesinin zayıf bir temsilidir. Tüm bu savaşçı retoriklerine rağmen, Rusya ile ilişkilerin yeni diplomatik girişimler olmaksızın yumuşatılamayacağına dair artan bir kanaat var.