WikiLeaks’in kurucusu Julian Assange, ABD’yle yaptığı anlaşma gereği ABD’ye bağlı Kuzey Mariana Adaları’ndaki Saipan Adası mahkemesine çıkarak suçunu kabul etmiş ve mahkeme Assange’ın serbest kalmasına hükmetmişti. Eski CIA analisti Kiriakou bu konuya ilişkin açıklama yaptı. Assange sayesinde dünyanın öğrendiğitüm konular Sputnik haberinde.
CIA’in gizli işkence programını ifşa ettiği için ABD Adalet Bakanlığı tarafından hedef alınan ve kendisi de bir savunma anlaşmasını kabul eden eski CIA analisti John Kiriakou, “Baskılar çok büyük. Julian’ın kararlı olduğu konulardan biri de casusluk suçlamasını kabul etmeyeceğiydi ve sonunda casusluk suçlamasını kabul etmedi. Komplo suçlamasını kabul etti ve hapis cezasına çarptırıldı” dedi.
“Bugün benim için büyüleyici olan şeylerden biri de ideolojik yelpazenin her yerinden insanların tepkilerini görmek oldu” diyen Kiriakou, “Bu anlaşmaya en güçlü destek Cumhuriyetçi sağdan geldi. Rand Paul’den, Kongre üyesi Thomas Massie’den, Tucker Carlson’dan çok güçlü destekleyici açıklamalar geldi. Demokratlar arasında ise parti çizgisini görüyorsunuz” dedi.
ABD Başkanı’nın Assange‘ın serbest bırakılmasını neden daha önce istemediği sorusuna da yanıt veren eski CIA analisti Kiriakou, “Joe Biden’ın CIA ve muhtemelen FBI tarafından o kadar baskı altında olduğunu düşünüyorum ki bunu yapamadı. Ya da bunu yapacak olsaydı seçim sonrasına kadar beklemek zorunda kalacaktı. Julian’ın sağlığı hem fiziksel hem de zihinsel olarak iyi değildi ve bence bu şekilde sonuçlanması ve evinde olabilmesi muhtemelen daha iyi oldu” cümlelerini kaydetti.
ABD ordusunun Irak’ta çok sayıda sivili ve iki Reuters gazetecisini öldürdüğünü gösteren ve kışkırtıcı bir şekilde ‘Collateral Murder‘ başlığını taşıyan bir videonun yayınlanması, ABD’nin Orta Doğu’da yıllardır süren ve bir araştırmaya göre tahmini 4.5 milyon insanın ölümüne yol açan politikalarının sonuçları hakkında tartışmalara neden olmuştu.
Irak Savaşı
Ekim 2010’da Wikileaks, ABD’nin 2004-2009 yılları arasında Irak’ta yürüttüğü askeri harekatla ilgili 392.000 belgeyi yayımlamıştı. Bu belgeler gizli raporlar, koalisyon askerleri tarafından sivillere karşı işlenen sistematik suçlar (cinayetler, işkence vs) hakkında bilgiler içeriyordu.
Söz konusu skandal, mahkumların ölümle sonuçlanan kötü muameleye maruz kalması, Iraklı isyancıların teslim olmaya çalışırken Amerikan askerleri tarafından vurulması ve Reuters muhabirlerinin bir hava saldırısında öldürülmesi üzerine patlak vermişti.
Cablegate
Wikileaks, ABD Dışişleri Bakanlığı’na ait 250.00 gizli belgeyi kamuoyuna açıkladı. Bu belgeler ABD istihbarat kurumlarının Birleşmiş Milletler liderliği hakkında casusluk yaptığını ortaya çıkarmıştı.
Gate 7
Wikileaks, CIA’in kapsamlı bilgisayar korsanlığı programını detaylandıran gizli belgeleri yayımlamıştı. CIA’in bilgisayar gözetleme ve sabotaj programlarında çalışan 5.000’den fazla kullanıcısı bulunuyordu. Bu programda şifre toplayıcıları, veri imha araçları, antivirüs etkisizleştirme modülleri yer alıyordu. CIA’in gözetleme verilerini depolayan gizli sunucularına ise PocketPutin adı verilmişti.
Casusluk faaliyetlerinin kapsamı arasında iOS, Android ve Windows gibi popüler işletim sistemlerini hacklemek için yöntemler geliştirmek ve Samsung TV’ler gibi akıllı ev cihazlarını konuşmaları kaydedip CIA’e göndermek gibi faaliyetler de bulunuyordu.
Clinton e-posta tartışması
2016 ABD başkanlık seçimleri öncesinde Wikileaks, başkan adayı Hillary Clinton‘ın 2010-2014 yılları arasında Dışişleri Bakanı olarak görev yaptığı dönemde kişisel hesabından gönderilen 30.000 e-postayı yayımladı. Clinton bu çok gizli belgeleri işlemek için yetersiz güvenlikli bir sunucu kullanmış ancak FBI soruşturmasında Clinton’a karşı herhangi bir suçlamada bulunulmamıştı.
Daha sonra Wikileaks, Hillary Clinton ile Demokratik Ulusal Komite üyeleri ve kampanya başkanı John Podesta arasındaki yazışmaları yayımlamıştı. E-postalar, ulusal komitenin ön seçimler sırasında Clinton‘ı destekleyerek tarafsızlığını ihlal ettiğini ortaya koymuştu.
