ABD’li yetkili Bass Ankara’da neler konuştu?

ABD Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşlerden Sorumlu Müsteşar Vekili John Bass, Türkiye’nin güvenlik tasalarını anladıklarını ve Ankara ile görüşmelerin süreceğini belirtirken, Suriye’deki geçiş sürecinin IŞİD’in yine canlanmasına yol açmayacak formda ilerlemesi gerektiğini kaydetti.

Bass, Ankara’ya son bir ay içinde yaptığı ikinci ziyaret kapsamında Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in yanı sıra Cumhurbaşkanı Dış Siyaset ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, Dışişleri Bakan Yardımcıları Nuh Yılmaz ve Burhanettin Duran ile bir ortaya geldi.

Temaslarının akabinde basın mensuplarına online düzenlenen basın toplantısında bilgi veren Bass, Suriye’deki son gelişmeler ve Türkiye ile yapılan görüşmelere dair soruları da yanıtladı.

Bass, Ankara’daki yetkililerle Suriye Çalışma Kümesi çalışmaları çerçevesinde bir ortaya geldiklerini, toplantıların verimli ve yapan geçtiğini belirterek, Suriye hükümetinin sorumluluk alarak hükümet fonksiyonlarını tekrar yerine getirmesine imkan verecek bir geçiş periyodunun nasıl desteklenebileceği konusuna odaklandıklarını kaydetti. Bass kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Geçiş sürecinin IŞİD’in yine canlanmasına yahut Suriye’deki öbür yabancı terör örgütlerinin Suriye’nin kendisi, komşuları yahut öteki ülkelere tehdit oluşturacak biçimde yine canlanmasına yol açmaması için atılması gereken somut adımları ele aldık.”

Bass görüşmelerde ayrıyeten ABD ve başka ülkelerin Şam’daki süreksiz hükümetin Suriye halkının acil muhtaçlıklarını karşılayabilmesini sağlamak için atması gereken adımları da konuştuklarını söyleyerek, Suriye’yi istikrara kavuşturmak ve Suriye halkına bu geçişin düzgün bir sonuç vereceğine dair umut vermek için gerekli önlemlerin alınmasının kıymetli olduğunu bildirdi.

Suriye’deki bir YPG milisiFotoğraf: Baderkhan Ahmad/AP/dpa/picture alliance

YPG konusu nasıl ele alındı?

Bass, Türk hükümetine Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) omurgasını oluşturan ve Ankara’nın terör örgütü PKK’nın uzantısı olarak gördüğü YPG ile ilgili sorunun tahlili için ne üzere somut teklif sunduklarının sorusunu da çok ayrıntı vermeden yanıtladı.

ABD olarak Suriye’deki durumun hiçbir komşusuna, bölgedeki öteki ülkelere yahut rastgele bir öbür ülkeye tehdit oluşturmaması gerektiğine inandıklarını söz eden Bass şöyle konuştu:

“YPG’nin yahut başka yabancı terörist savaşçıların Suriye’deki varlığı görüşmelerimizin temel odak noktası oldu. Suriye’de güvenliği sağlama sorumluluğunun ülkenin farklı bölgelerindeki silahlı kümelerden tekrar ulusal hükümete devredilmesini sağlayacak yollar üzerinde çalışmaya dikkatli bir halde odaklandık.”

Bass, bu mevzuyu ele almaya önümüzdeki günlerde ve haftalarda devam edeceklerini belirterek, geçiş devrinin karmaşık bir süreç olduğunu, yeni hükümetin ülke çapında güvenliği sağlama sorumluluğunu üstlenmesine Türkiye dahil tüm ülkelerin yardımcı olmasının değerine işaret etti.

SDG içinde Suriyeli olmayanlar gidecek mi?

Bir gazetecinin Türkiye’nin SDG içinde Suriyeli olmayanlar ve PKK’lı militanların ülkeyi terk etmeleri gerektiğine ait görüşünü aktarması ve bahiste Ankara ile Washington ortasında bir uzlaşı olup olmadığını sorması üzerine Bass, şunları kaydetti:

“Bakan Antony Blinken’in belirttiği üzere Türkiye hükümetiyle ve öteki birtakım hükümetlerle, Suriye’nin gelecekte yabancı terör örgütleri yahut yabancı terörist savaşçılar için inançlı bir sığınak olmaması gerektiği konusunda hemfikiriz. Suriye’de bulunan her yabancı teröristin ülkeyi terk etmesi gerektiğine inanıyoruz.”

Bass bu şahısların Suriye’de bulunarak istikrarsızlığa yol açmamaları gerektiğini belirterek, “Bu durum ister kuzeydoğu ister güneybatı ister güney yahut güneydoğu Suriye olsun; Suriye’deki uzun vadeli istikrarsızlıktan yararlanan tüm yabancı teröristleri içeriyor. Ortalarında seçim yapmıyoruz” vurgusu yaptı.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidangeçen hafta CNN Türk televizyonuna demecinde “PKK/YPG terör örgütü Suriye’den çıkmazsa askeri harekat yaparız” diyerek, PKK’nın idare takımı ile tüm takımlarının Suriye’yi terk etmesi gerektiğini söylemişti.

Bass, bir öbür soru üzerine ABD’nin Suriye’deki askeri varlığının IŞİD tehdidinden kaynaklandığını söyleyerek, IŞİD’in geçmiş yıllarda yarattığı oluşumla uğraş etmek ve IŞİD’in istikrarsızlaştırdığı ülkelerin hükümetlerini bundan kurtarmak için herkesin uzun vakit efor harcadığını ve eski günlere dönülmesini istemediklerini kaydetti.