Abdulkadir Selvi: Erdoğan-Özel görüşmesine Kavala dosyası damga vuracak

“Özgür Özel’in bir de Gezi davasından dolayı cezaevinde olanların durumunu gündeme getirmesi bekleniyor. Gezi davasından dolayı Osman Kavala, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater ve Mine Özerden hapis cezaları Yargıtay tarafından onandığı için halen cezaevinde bulunuyorlar. Türkiye ile AİHM’nin ve yine Türkiye ile Avrupa Konseyi’nin karşı karşıya gelmesine yol açacak kadar güçlü bir figür. Türkiye, Kavala dahil AİHM kararlarını uygulamadığı gerekçesiyle Avrupa Konseyi’ne savunma vermeye hazırlanıyor. Bir mahkûm ama Türkiye ile Avrupa Konseyi arasındaki ilişkilerin yumuşamasının da anahtarını elinde tutuyor gibi bir durumu var.”

“Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Özgür Özel görüşmesinde gündeme gelmesi beklenen Osman Kavala dosyasında yeni bir gelişme söz konusu. Gezi sanıkları TCK’nın 312. maddesinde düzenlenen “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” suçundan dolayı hapis cezasına çarptırıldılar. Bu darbe suçu. Osman Kavala ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, diğer sanıklar ise 18’er yıl hapis cezası aldılar. Erdoğan-Özel görüşmesinde gündeme gelmesi beklenen ve Gezi davasını esastan etkileyecek olan hukuki itirazı ise maddeler halinde aktarmak istiyorum. 1. Gezi davasında ceza verilmesine esas teşkil eden ve ortadan kaldırılmak istendiği iddia edilen Türkiye Cumhuriyeti hükümetinden kastedilen “Başbakan” ve “Bakanlar Kurulu”dur. 2 Eğer bu itiraz reddedilirse Gezi sanıkları, karşı çıktıkları anayasa değişikliği ile getirilen sistemden yararlanmış olacaklar. Hayat böyle çelişkilerle dolu. 3 16 Nisan 2017 tarihli referandumla “Başbakan”lık müessesesi ve “Bakanlar Kurulu” ortadan kaldırılmıştır. 4 Bu suçun mağdurları olarak dosyada bulunan Ali Babacan, Bekir Bozdağ, Beşir Atalay, Binali Yıldırım, Bülent Arınç, Cevdet Yılmaz, Egemen Bağış, Emrullah İşler, Erdoğan Bayraktar, Faruk Çelik, Fatma Şahin, Hayati Yazıcı, İsmet Yılmaz, Mehmet Müezzinoğlu, Mehmet Şimşek, Mehmet Mehdi Eker, Mehmet Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Nabi Avcı, Nihat Ergün, Ömer Çelik, Recep Tayyip Erdoğan, Sadullah Ergin, Suat Kılıç, Taner Yıldız, Veysel Eroğlu’nun yer aldığı Başbakan ve Bakanlar Kurulu anayasa değişikliği ile ortadan kaldırılmıştır. Ama mahkeme mağduru lağvedilmiş, ilga edilmiş hükümeti ortadan kaldırma suçundan dolayı mahkûmiyet vermiştir. 5 Yeni sistemde yürütme gücü Cumhurbaşkanı tarafından kullanılmaktadır. Yeni hükümet sisteminde yürütme gücü Bakanlar Kurulu tarafından değil, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi tarafından kullanılmaktadır. Başbakan ve Bakanlar Kurulu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi içinde yaşatılmamaktadır. 17 Nisan 2017 tarihli referandumdan sonra “Başbakan” ve “Bakanlar Kurulu” ibareleri anayasa ve yasalarımızdan tek tek çıkarılmıştır. 6 Ayrıca suçun mağduru olarak dosyada Başbakan ve Bakanlar Kurulu üyeleri yer almıştır. Ama Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yer almamıştır. 7 O sistem kaldırıldığı için Cumhurbaşkanı Erdoğan, üçüncü kez değil, ikinci kez cumhurbaşkanı adayı oldu. Yüksek Seçim Kurulu, Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adaylığına yapılan itirazı tam da bu nedenle reddetti. 8 Suçun mağduru olan hükümet, yasa ve Anayasa’dan çıkarılmıştır. Ortada mağduru olmayan bir suç kalmıştır. Mağduru olmayan suç olmaz. 9 Bunlar sanık-hükümlü lehine gelişmelerdir. Daha önceki yargılamalarda ele alınmayan yeni delil mahiyetindedir.”