BM yüksek mahkemesi, İsrail’in Gazze’ye daha fazla yardım yapılmasına izin vermesini emretti

Perşembe günü Birleşmiş Milletler yüksek mahkemesi İsrail’e, savaşın harap ettiği bölgeye yiyecek, su, yakıt ve diğer malzemelerin girmesine izin vermek için daha fazla kara geçişi açılması da dahil olmak üzere Gazze’deki insani durumu iyileştirmek için önlemler alması talimatını verdi.

Uluslararası Adalet Divanı, Güney Afrika’nın İsrail’i 7 Ekim saldırılarından sonra başlattığı askeri harekatta soykırım yapmakla suçladığı davada iki yeni sözde geçici tedbir kararı aldı.

İsrail soykırım yaptığını reddediyor ve Güney Afrika’yı “İsrail’in vatandaşlarını savunma konusundaki doğal hakkını ve yükümlülüğünü baltalamaya” çalışmakla suçluyor.

Perşembe günkü emir, Güney Afrika’nın Gazze’deki açlığı gerekçe göstererek ateşkes de dahil olmak üzere daha geçici önlemler almasının ardından geldi.

Mahkemeyi yeni emir çıkarmamaya çağıran İsrail, Gazze’ye yapılacak yardımlara sınır koymadığını söyledi ve daha fazla yardım sağlamak için “yeni girişimleri teşvik etme” sözü verdi.

Yasal açıdan bağlayıcı kararında mahkeme, İsrail’e gıda, su, yakıt ve tıbbi malzeme de dahil olmak üzere temel hizmetlerin ve insani yardımın “engellenmeden sağlanmasını” sağlamak için “gecikmeden” önlem almasını söyledi.

Ayrıca İsrail’e, insani yardım dağıtımını engellemek de dahil olmak üzere, ordusunun Filistinlilerin Soykırım Sözleşmesi kapsamındaki haklarına zarar verebilecek eylemlerde bulunmamasını derhal sağlaması talimatını verdi.

Mahkeme İsrail’e emirlerin uygulanmasına ilişkin bir ay içinde rapor vermesini söyledi.

Ekim ayından bu yana yaşanan çatışmalar Gazze nüfusunun yüzde 80’inden fazlasını yerinden etti, geniş çapta hasara neden oldu ve bir insani krize yol açtı. BM ve uluslararası yardım kuruluşları, Gazze nüfusunun neredeyse tamamının yeterli gıdaya ulaşmakta zorlandığını, özellikle de ağır darbe alan kuzey Gazze’de yüz binlerce insanın kıtlığın eşiğinde olduğunu söylüyor.

Güney Afrika Perşembe günkü kararı memnuniyetle karşıladı ve bunu “önemli” olarak nitelendirdi.

Güney Afrika cumhurbaşkanı yaptığı açıklamada, “Filistinli ölümlerinin yalnızca bombardıman ve kara saldırılarından değil, aynı zamanda hastalık ve açlıktan da kaynaklandığı gerçeği, grubun var olma hakkının korunması gerektiğine işaret ediyor” dedi.

İslami militan bir grup olan Hamas, kararın uluslararası toplum tarafından uygulanması gerektiğini söyledi.

Açıklamada, “Bu kararın ölü bir mektup olarak kalmaması için derhal uygulamaya konulması gerekiyor” denildi.

Filistin Dışişleri Bakanlığı Güney Afrika’ya teşekkür ederek davayı “İsrail’i soykırım yapmaktan sorumlu tutmaya yönelik küresel çabalarda hayati bir adım” olarak nitelendirdi.

Savaşın ilk günlerinde Gazze sınırlarını kapatan İsrail, insani yardım malzemelerinin girişine izin vermeye başladı. Gazze’ye girmesine izin verilen insani yardım miktarına herhangi bir kısıtlama getirmediğini söyleyen örgüt, Birleşmiş Milletler’i teslimatları düzgün bir şekilde organize edememekle suçluyor. Salı günü ordu, 258 yardım kamyonunun denetlendiğini ancak yalnızca 116 tanesinin BM tarafından Gazze’de dağıtıldığını söyledi.

BM ve uluslararası yardım grupları, teslimatların İsrail’in askeri kısıtlamaları, devam eden düşmanlıklar ve kamu düzeninin bozulması nedeniyle sekteye uğradığını söylüyor.

İsrail Dışişleri Bakanlığı, Güney Afrika’yı, İsrail’in meşru müdafaa hakkını baltalamak ve geri kalan rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla dünya mahkemesini istismar etmeye yönelik “alaycı girişimlerde” bulunmakla suçladı.

İsrail, Hamas’ın 7 Ekim’de 1.200 kişinin öldüğü ve 250 kişinin rehin alındığı kanlı sınır ötesi saldırısına yanıt olarak savaş ilan etti.

Yerel sağlık yetkililerine göre İsrail, 32.000’den fazla Filistinlinin ölümüne yol açan bir hava saldırısı ve kara saldırısıyla karşılık verdi.