Avrupa Birliği (AB) Dış Politika Şefi Borrell, birliğin başarısız dış politikasının ‘tüm dünyayı’ Batılı ülkelere karşı çevirdiğini itiraf ederken, bu başarısızlığın Arap dünyasının yanı sıra Afrika, Latin Amerika ve Asya’daki pek çok ülkede birlik için pahalıya mal olduğunu vurguladı.
Avrupa Dış Eylem Servisi’nin internet sitesinde birliğin dış politikasına ilişkin bir yazı kaleme alan AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Ukrayna örneğinde ittifakın ‘kararlı bir şekilde’ çalıştığını ve AB ülkeleri arasında birlik olduğunu savunurken, “Ancak AB, İsrail ile yakın ilişkilerine rağmen Gazze Şeridi’ndeki askeri çatışmayı durduramadı, insani felaketle başa çıkamadı ve rehinelerin kurtarılmasına yardımcı olamadı” ifadesini kullandı.
AB’nin gelecekte ‘Batı’ya karşı duran dünya’ ittifakının güçlenmesini önlemek için her şeyi yapması gerektiğine dikkat çeken Borrell, Avrupalıların ‘sadece sözde değil her yerde eşitlik’ kuralına bağlı kalmaları gerektiğine işaret etti.
8 Nisan’da konuşan Macaristan AB İşleri Bakanı Janos Boka, Brüksel’in dayanışmasının, Ukrayna çatışmasına sürüklemesi de dahil olmak üzere pek çok gösterge açısından 2023’ün AB için bir başarısızlık olduğunu söylemiş, yeni yılın AB için bir değişim zamanı olabileceği umudunu dile getirerek, ancak bunun için ‘savaşın değil barışın yanında durmak’ gerektiğinin altını çizmişti.
AB ve üye ülkeler arasındaki ulusal egemenlik sorunu
Borrell, geçtiğimiz günlerde Brüksel’de düzenlenen uluslararası bir forumda yaptığı konuşmada, üye ülkelerin AB lehine ulusal egemenlik haklarından tamamen feragat etmek istememelerinin, Avrupa düzeyinde etkili bir ortak dış politikanın oluşmasına engel olduğu sinyalini vermiş, ortak dış politika konusunda AB’nin elindeki dış politika araçlarının etkili kullanılamadığını ima etmişti.
AB Yüksek Temsilcisi, AB’nin güçlü savunma kabiliyetleri elde etmek için bir ‘savunma mekanizmasına’ ihtiyacı olduğunu kaydederken, bunu finanse etmek için birlik ülkelerinin ortak borç yükümlülükleri olasılığını kabul etti.
Üye devletlerin savunma alanında ulusal egemenliklerini korumakta ısrar etmeleri nedeniyle Avrupa Birliği’nin öngörülebilir bir gelecekte kendi ordusuna sahip olamayacağını itiraf eden Borrell, “Buna engel olan ilk hat üye devletlerdir. Brüksel’de bir ordumuz yok ve yarın da bir Avrupa ordumuz olmayacak. Devletler kendi savunma politikalarının kontrolünü ellerinde tutuyor” dedi.
Borrell, birçok Avrupalı liderin savunma yetkilerinin Avrupa Birliği kurumlarına devredilmesine karşı oldukları konusunda Avrupa Komisyonu’nu uyardıklarını da sözlerine ekledi.
