Çelik kıtlığı İngiltere’nin açık deniz projelerinde değişim rüzgârını tehdit edebilir
Önde gelen bir danışmanlık firması, İngiliz hükümetinin 2030 yılına kadar 50 GW açık deniz rüzgar enerjisi sağlamayı planladığını ancak yerli çelik üretimi artırılmadığı takdirde bu hedefin gecikmelerle karşı karşıya kalacağını söyledi.
Newton Consultancy Group tarafından hazırlanan bir rapora göre, İngiltere’yi rüzgar türbinleri inşa etmek için yabancı çeliğe güvenmeye zorlamak maliyet yükünü artırabilir ve projeleri yavaşlatabilir.
Hükümetin ekonomiyi karbondan arındırma planının bir parçası olarak, şu anda 2030 yılına kadar 50 GW açık deniz rüzgar enerjisi sağlamayı hedefliyor.
Raporda, bunun yapılabilmesi için İngiltere çelik arzının 2025 ile 2027 yılları arasında beşte bir oranında artması gerektiği belirtildi.
Grup, bu nedenle dönem içinde İngiltere’nin yıllık çelik üretiminin %23’üne eşit olan 3.8 milyon mt’a daha ihtiyaç duyulacağını açıkladı.
Newton’un ortağı Dan Parker, “Sektör 50 GW hedefine ulaşmak için çabalarken, öngörülen talep zirvelerini karşılayabilecek istikrarlı bir çelik tedariki sağlamak için Birleşik Krallık endüstrisi ve hükümetinin işbirliği yapması zorunludur” dedi.
Danışmanlık raporu, üretici Tata Steel’in Güney Galler’deki Port Talbot’taki iki yüksek kömürle çalışan fırınını kapatma planlarını açıklamasının ardından geldi.
Bu yılın başlarında firma, mevcut sistemleri daha yeşil bir elektrik ark ocağıyla değiştireceğini açıklamıştı.
Fırın, sıfırdan çalışmak yerine hurda metalden çelik üretiyor.
Yüksek fırınlar ithal cevher ve kömür kullanılarak çalıştığından, bazıları yeni teknolojinin Birleşik Krallık’ın enerji güvenliğini artırabileceğini söylüyor.
Öte yandan diğer uzmanlar, elektrikli modelin mevcut fırınların üretimini karşılamakta zorlanacağını ve bu durumun İngiltere’yi yabancı çeliğe daha bağımlı hale getireceğini söylüyor.
Pek çok ülkenin yeşile geçiş için zaten büyük ölçüde malzemeye bağımlı olduğu bir dönemde bu durum fiyat artışına yol açabilir.
Endüstri analistleri ayrıca, yeşil tesisin belirli çelik türlerini üretmek için ithal saf demire veya işlenmemiş çeliğe güvenmek zorunda kalabileceğini öne sürdü.