Hırvatistan’daki seçimleri iktidardaki muhafazakarlar kazandı – ancak bir sorun var

Resmi oy sayımına göre, Hırvatistan’ın iktidardaki muhafazakarları Çarşamba günü rekabetin yoğun olduğu bir seçimi kazandı.

İktidardaki sağcı Hırvat Demokrat Birliği (HDZ), popülist Cumhurbaşkanı Zoran Milanoviç ve Sosyal Demokrat Partisi (SDP) tarafından gayrı resmi olarak yönetilen merkezci sol ittifakı mağlup etti.

Ancak ikna edici zaferlerine rağmen Başbakan Andrej Plenkoviç’in HDZ’sinin iktidarda kalabilmesi için aşırı sağ grupların desteğine ihtiyacı olacak.

Seçim, ülkenin cumhurbaşkanı ile başbakanı arasındaki şiddetli rekabete odaklanan bir kampanyanın ardından geldi.

Oyların yüzde 90’ından fazlası sayıldığında, eyalet seçim komisyonu HDZ’nin 151 sandalyeli parlamentoda 60 sandalye kazandığını söyledi. SDP 42 sandalye kazandı.

Aşırı sağcı Devlet Hareketi 14 sandalyeyle üçüncü oldu ve bu da onu bir sonraki hükümet için gelecekteki görüşmelerde belirleyici kıldı.

Plenkoviç zafer konuşmasında, “Yarın sabahtan itibaren üçüncü hükümetimizi kurmak için yeni parlamento çoğunluğunu oluşturmaya başlayacağız.” dedi ve şöyle devam etti: “HDZ’ye mağlup olan diğer partileri de tebrik etmek istiyorum.”

Katılım, sandıkların kapanmasından saatler önce %50’nin üzerinde bir rekorla gerçekleşti.

Seçim, Avrupa Birliği ve NATO üyesi Hırvatistan’ın avro bölgesindeki en yüksek enflasyon oranıyla, işgücü sıkıntısıyla, yasadışı göçle ve yaygın yolsuzluk raporlarıyla mücadele ettiği bir dönemde yapıldı.

Yarışta söz konusu olan, Rusya’nın Ukrayna’yı tam kapsamlı işgalinden kaynaklanan istikrarsızlıkla boğuşan AB’nin birliğiydi.

Oyu kaybeden sol görüşlü SDP’nin Başkanı Zoran Milanoviç, Ukrayna’ya daha fazla yardım yapılmasına karşı çıkıyor ve bu durum, Hırvatistan’ın Macaristan ve Slovakya gibi Moskova dostu AB üyeleriyle daha fazla aynı çizgiye gelebileceği korkusunu alevlendiriyor.

Ancak HDZ’nin kazanması, ülkenin büyük olasılıkla Batı yanlısı rotasını sürdüreceği anlamına geliyor.

HDZ, Hırvatistan’ın 1991 yılında eski Yugoslavya’dan bağımsızlığını kazanmasından bu yana büyük ölçüde görevde bulunuyor.

Balkan ülkesi 2013 yılında Avrupa Birliği’nin en yeni üyesi oldu ve geçen yıl Avrupa’nın pasaportsuz seyahat alanına ve avro bölgesine katıldı.