Kosova’nın Avrupa Konseyi’ne katılımına yeşil ışık neden gecikecek?
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, gündemine göre Mayıs ayı ortasında Kosova’nın üyeliği konusunda bir karar almayacak. Bu arada Priştine’den Sırp Belediyeler Topluluğuyla ilgili anayasal sorunu çözmesi istendi.
Kosova’nın Avrupa Konseyi’ne (CoE) kabulü, 16 ve 17 Mayıs tarihlerinde yapılması planlanan Bakanlar Komitesi toplantısının gündeminde yer almıyor. Bu durum büyük ihtimalle Priştine’nin pan-Avrupa insan hakları kurumuna kabulünde gecikmelere yol açacak.
Bu arada Kosova Başbakanı Albin Kurti, etnik Sırpların çoğunlukta olduğu yerler için yeni bir idari organ oluşturma prosedürünün, Kosova’nın CoE’nin 48. üye ülkesi olarak üyeliğinin “kabul edilemez bir önkoşulu” olarak ortaya çıktığını söyledi.
Diplomatik kaynaklar, Kurti’nin önkoşulu reddetme hareketinin, Avrupa Konseyi’nin Kosova’nın başvurusuna ilişkin nihai kararı ertelemesini talep eden Fransa, Almanya ve İtalya’yı memnun etmediğini söyledi.
Kurti, Kosova’nın, kurumun siyasi işler komitesi tarafından onaylanan ve parlamento meclisi PACE’de Nisan ayı başlarında yapılan oylamada onaylanan tüm üyelik kriterlerini yerine getirdiğini belirterek yanıt verdi.
Kurti Çarşamba günü yaptığı hükümet toplantısında, “Derneği paketten çıkarmak, acil öncelik olarak ağırlık merkezine koymak mümkün değil” dedi.
PACE’den gelen yeşil ışığın ardından Kosova’nın katılımına karar verecek sıradaki kurum Bakanlar Komitesi olacak.
Kosova hükümetinin, Anayasa Mahkemesi’nden, nüfusu yaklaşık 2 milyon olan küçük Balkan ülkesindeki Sırp Belediyeler Topluluğu’nun statüsünü gözden geçirmesini talep etmesi bekleniyordu.
2013 Brüksel’e göre, başta ülkenin kuzeyinde olmak üzere Sırp çoğunluklu bölgelerde bir idari organın oluşturulması, Fransa, Almanya, İtalya ve diğer AB ülkeleri tarafından Kosova’nın AB üyelik yolunda ilerlemesi için öne sürülen en önemli koşul. Belgrad ile Priştine arasında anlaşma
2015 yılında Kosova Anayasa Mahkemesi, belediye idari düzeyi ötesinde herhangi bir özerkliğin anayasaya aykırı olduğunu düşünerek, Sırp Belediyeler Topluluğunun yürütme yetkisine sahip olamayacağını ilan etti.
Kurti hükümeti, yetkileri sınırlı değilse, Sırp Belediyeler Topluluğu’nun uzun vadede Sırbistan sınırında fiilen bağımsız bir Sırp bölgesi haline gelebileceği konusunda ihtiyatlı davranıyor.
Kurti, böyle bir çözümün Kosova içinde fiili bir Sırp Cumhuriyeti yaratabileceğini ve Bosna-Hersek’te giderek ayrılıkçılaşan Sırp çoğunluklu tarafla paralellik kurabileceğini defalarca ifade etti.
Onlarca yıldır devam eden AB anlaşmaları hiçbir çözüme yol açmıyor – henüz
Brüksel, Kurti hükümetinden Kosova Anayasa Mahkemesi’nden Sırp Belediyeler Topluluğu’nun anayasaya uygunluğu konusundaki önceki tutumunu gözden geçirmesini talep etme prosedürünü başlatmasını istedi.
AB ve ABD, Batı Balkanlar’da, özellikle de Sırbistan ile Kosova arasında artan gerilimden giderek daha fazla endişe duyuyor.
NATO’nun gözünde, Ukrayna’daki savaş nedeniyle 1990’larda yaşanan kanın ardından yeniden çatışma riski daha da arttı.
Belgrad, Priştine’nin Avrupa Konseyi’ne katılımını, eski eyaleti olan Kosova’yı tanımama politikasında bir gerileme olarak görüyor.
Brüksel, Sırbistan’dan Kosova’nın CoE, BM ve Interpol gibi uluslararası örgütlere üyeliğini engellememesini talep etti. Belgrad, Sırbistan’ın katılım fasıllarından biri kapsamında AB üyeliğinin ön şartı haline gelen sözde Ohri Anlaşması’nı 2023’te kabul ederek Brüksel’in talebini resmen kabul etti.
Şu ana kadar her iki taraf da AB’nin aracılık ettiği anlaşmaları tam olarak yerine getirmiş değil.