Putin beşinci dönem başlarken teknokrat başbakanı yeniden atadı
Rus yasa koyucular, gerçek muhaliflerin dışlandığı bir seçimin ardından yeni bir Putin kabinesini onaylayacak.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, siyasi profili düşük olan bir teknokratı sürdürerek, Cuma günü Mihail Mişustin’i ülkenin başbakanı olarak yeniden atadı.
Savunma Bakanı Sergei Shoigu’nun akıbeti belirsiz görünse de diğer kabine üyelerinin çoğunun görevlerinde kalması bekleniyor.
Son dört yıldır bu görevi sürdüren Mişustin, Rusya yasalarına uygun olarak, Salı günü Kremlin’in görkemli bir açılış töreninde Putin’in beşinci başkanlık dönemine başlamasıyla birlikte kabinesinin istifasını sundu.
Rusya’nın vergi dairesinin eski başkanı Mişustin, önceki görev süresi boyunca siyasi açıklamalardan uzak durdu ve medya röportajlarından kaçındı.
Kendisi ve kabinedeki diğer teknokratlar, Rusya’nın Şubat 2022’de Ukrayna’yı tam ölçekli işgalinin ardından uygulanan cezalandırıcı Batı yaptırımları karşısında nispeten istikrarlı bir ekonomik performansı sürdürmeleriyle itibar kazandı.
2020’de onaylanan anayasa değişikliklerine göre alt meclis, başbakanın adaylığını onaylıyor ve başbakan daha sonra kabine üyelerini yasa koyucuların onayına sunuyor.
Değişiklikler görünüşte parlamentoya daha geniş bir yetki vermeyi amaçlıyordu, ancak Kremlin’in yasama organını ne kadar sıkı kontrol ettiği göz önüne alındığında prosedür yaygın olarak proforma olarak görülüyor.
Kabine üyelerinin çoğunun görevlerinde kalması bekleniyor, ancak savunma bakanı Shoigu’nun geçen ay baş ortağı Timur İvanov’un tutuklanmasının ardından aralarında olup olmayacağı belli değil.
Shoigu, Ukrayna’daki savaşın ilk aşamalarında Rus ordusunun yaşadığı aksaklıklar nedeniyle geniş çapta eleştirildi. Kendisi, yaklaşık bir yıl önce Shoigu’nun ve Genelkurmay Başkanı General Valery Gerasimov’un görevden alınmasını talep etmek için Moskova’ya doğru bir konvoyu yöneten Wagner paralı asker grubu şefi Yevgeny Prigozhin’in sert saldırılarıyla karşı karşıya kaldı.
Prigozhin’in ayaklanmadan iki ay sonra şüpheli bir uçak kazasında ölmesinin ardından -genelde Kremlin’in intikamı olarak görülen- Shoigu pozisyonunu sağlamlaştırmış gibi göründü. Ancak Ivanov’un tutuklanması bir kez daha Shoigu’nun savunmasızlığıyla ilgili spekülasyonlara yol açtı.