Dolar 32,2631
Euro 35,0692
Altın 2.468,66
BİST 10.319,96
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 22°C
Açık
İstanbul
22°C
Açık
Cts 21°C
Paz 23°C
Pts 23°C
Sal 24°C

Dünya’nın öbür ucunda ‘ülkedeki tek Türk’: Petrol ve gün yüzüne çıkmamış altın yatakları var

Isparta’nın sakin sokaklarından binlerce kilometre ötedeki maceraya adım atan Kırkar, Güneydoğu Asya’nın gizemli ülkesi Doğu Timor’da yeni bir hayata merhaba dedi. bu ülkeye gitmeye karar veren Kırkar, bir aylık planın ardından hayatının dönüşeceği bir serüvenin içine girdi. Adadaki tek Türk olarak karşılanan Kırkar, buradaki deneyimlerini anlattı.

Dünya’nın öbür ucunda ‘ülkedeki tek Türk’: Petrol ve gün yüzüne çıkmamış altın yatakları var
2 Mayıs 2024 07:22

Çok küçük yaşlarda çalışmaya başlayan ilkokul mezunu Ayhan Kırkar, Isparta’nın Senirkent ilçesinde doğdu. “18 aylık askerlik sürecinde bile ailemden bir kuruş destek almadım, zaten aklına gelip yollayan da olmadı” diyen Ayhan, 1993 yılından bu güne kadar farklı işlerde çalıştı. Yeri geldi farklı alanlarda tek başına iş sahibi oldu. Köftecilik, kafeterya, kafe, market işletmeciliği de bunlar arasındaydı.

En son Doğu Timor’a gitmeden önce Antalya’daki iki arabasını araç kiralama firmalarına kiralamak için veriyordu. “Yine kimseye ihtiyacım yoktu. Sadece yaptıklarımı, sahip olduklarımı çekemeyen abilerim ve kardeşlerim vardı” diyen Ayhan’ın hayatı, abisine yardım için gittiğini düşündüğü o 1 hafta içinde değişti.

Güneydoğu Asya’da, Avustralya ile Endonezya arasında yer alan bir ada devleti olan Doğu Timor ile ilgili hiçbir fikri yoktu. Burada işletmecilik yapan abisine yardım için 1 aylığına geldiğini düşünen Ayhan, ülkede henüz 1 hafta geçirmişken, abisi “1 haftalığına Kamboçya’ya tatile gidiyorum” diyerek kendisini orada tek başına bıraktı.

Abisi tarafından dünyanın öbür ucunda dolandırılmış

Ne yol biliyorum ne de dil” diyen Ayhan Kırkar, “Bildiğim tek şey vardı. O da abimin ‘Denize sıfır evim var’ diyerek beni bıraktığı kümes gibi bir pansiyon odasının olduğu. Bir de onun restoran diye adlandırdığı hiçbir şeye benzemeyen, içinde farelerin cirit attığı pislik içinde bir mekan” dedi.

“Burada çalışmak adına söylenecek çok şey olmasa da iş ticarete gelince konuşacak şeyler var” diyen Ayhan, “İnsanların şunu iyi bilmesi gerekir. Burası yeni, taze bir ülke ve gelişmeye uygun. Yemeden içmeye her şey dışarıdan temin ediliyor. Bu da maddi gücü yerinde olan gıda firmaları, inşaat firmaları, her alanda yatırımcılar için iyi bir fırsat demektir” ifadelerine yer verdi.

Doğu Timor Adası’nın konum olarak geleceğinin oldukça parlak olduğuna dikkat çeken Ayhan Kırkar, “Petrol ve henüz gün yüzüne çıkmamış altın yataklarına sahip, yaşamaya değer bir ülke olarak görülüyor. Bu yüzden başta Amerika, Çin, Avustralya ve diğer ülkeler olmak üzere hep göz hapsinde” diyerek ekledi:

‘Güvenilmesi zor insanlar’

Doğu Timor’da yaşayan tek Türk olarak kendini yalnız hissetmediğini söyleyen Ayhan Kırkar, “Kendi kanımdan olmasa da onlardan çok daha yakın arkadaşlarım ve kardeşlerim var. Sağ olsunlar, zaman zaman beni ziyarete gelip yalnız bırakmıyorlar. Buradaki halkın tutumuna gelince yabancılardan hep bir beklenti içindeler. Hiçbir işi karşılıksız yapmazlar. Yalan söylemeyen bir tek insan bulmanız neredeyse imkansız. Yabancıları hep yürüyen banka gibi görürler. Yani güvenilmesi zor insanlar” yorumunda bulundu.

“Doğu Timor’da yaşamak, yeme içme konusunda sorunu olmayan insanlar için çok zor değil” diyen Ayhan, Milliyet’ten Gonca Kocabaş’ın haberine göre, “Gayet rahat ama benim gibi simetri ve titizlik sorunu olan insanlar için oldukça zor olabiliyor. Beni en çok zorlayan konu ise yemek, içmek. Kendi mekânım hariç dışarıda hiçbir yerde yemek yiyemem. Dolayısıyla beslenme konusunda oldukça zorlanıyorum” diye konuşarak sözlerini şöyle noktaladı:

“Türkiye’min havasını, suyunu, toprağımın kokusunu, bir de mevsiminde sebzesini, meyvesini gerçekten çok özledim. Ancak Türkiye’ye bir daha gelmeye düşünmüyorum. Ben bir öğretmen çocuğuyum. Babam ilkokul öğretmeniydi. 5 erkek, 1 kız evlada sahip ama biz hiçbir zaman tam bir aile olamadık. Ben bir tek en küçük olan kız kardeşimle görüşürüm, diğer kardeşlerimle de asla ölünceye kadar görüşmemek üzere yemin ettim. Nisan 28’de iki yıl olacak, 24 yaşında oğlumu trafik kazasında kaybettim. Bir erkek kardeşim çıkıp da bana ‘Başın sağ olsun’ demedi. Bu yüzden bir daha Türkiye’ye dönmeyi düşünmüyorum.”
ETİKETLER: , , , ,
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.