Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in St. Petersburg Ekonomi Forumu’nda (SPIEF) yaptığı konuşmayı Sputnik’e değerlendiren Lübnanlı uzmanlar, Rus liderin söylediklerinin tarihi nitelikte olduğunun altını çizdi.
Strateji uzmanı Hassan Hamade, Sputnik’e demecinde Rusya lideri Putin’in SPIEF-2024’te yaptığı konuşmada hiç kimseye yüklenmediğine dikkat çekti:
“Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in SPIEF’te söyledikleri tarihi bir konuşmadır. O uygulama aşamasında olan, aynı zamanda Rusya’nın uluslararası arenadaki konumunu yeniden tesis eden ve sadece ekonomik değil, aynı zamanda siyasi ve stratejik düzeyde de son derece önemli olan iç reformlardan bahsetti.
Rusya’nın tüm dünyaya yaklaşımındaki açıklık onu daha güçlü kılıyor. Rus lider konuşmasında, SPIEF’in zaten tüm dünyaya gerekli mesajları ilettiği için hiç kimseye yüklenmedi, göz kırpmadı. ABD’nin yaptırımları, Batı’nın Rusya ile doğrudan savaşamamasından kaynaklanan saldırgan bir ekonomik savaştır, bu nedenle Şanghay Ekseni’nin (ŞİÖ) gücü, BRICS ülkeleri için güçlü bir çekirdek oluşturarak muazzam bir ekonomik büyümeye olanak tanıyor.”
Siyasi ekonomi uzmanı Prof. Muhammed Musa ise Putin’in, yakın geleceğin Moskova’nın müttefiklerine ait olduğunu açıkça belirttiğini vurguladı.
Musa, “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in konuşması hem yurtiçine hem de yurtdışına ekonomik ve siyasi mesajlar taşıyordu. Yakın geleceğin Moskova’nın müttefiklerine ve gelişmekte olan ülkelere ait olduğunu ve bunun küresel ekonomik ortamın önemli bir şekilde değişmesi ile mümkün olduğunu açıkça belirtti. Rus liderin konuşmasındaki önemli dönüm noktalarından biri de kamu ve özel sektör arasındaki ortaklığa önem vermesiydi, ancak en önemlisi o, Rus devletinin sadece Rusya’da değil, BRICS ülkelerinde de özel sektörü destekleyeceğini ifade etmesi oldu” dedi ve şöyle devam etti:
“Meydana gelen küresel değişimlerde, Rus ekonomi liderlerinin rolünün altını çizmek gerekiyor; onların çabaları ve Devlet Başkanı’nın vizyonu, Avrasya Ekonomik Birliği’ni Moskova ile kesinlik kazanmış ve stratejik ilişkiler kurmaya iten ana faktör haline geldi, bu da tarım ve enerji dahil olmak üzere (üye ülkelerin) birçok sektöründe önemli gelişmelere yol açtı. Rusya ile müttefikleri arasındaki yapısal ilişkilerin yanı sıra Rusya-Çin eksenindeki ülkeler arasındaki ticari alışverişlerde ulusal para birimleriyle yapılan işlemler, ABD’nin yaptırımları karşısında bir kozdur.”
